Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.11
Vay vay vayyy... Rita Hunter'a öncelikle kocaman tebrikler. Historical romanlar türünde yabancı yazarlara taş çıkaran yazarımıza sonsuz başarılar :) Türk yazarlarımızın sonuna kadar arkasındayım. İnsanın yazdıkları her zaman çok özeldir ve bu şekilde bir paylaşım büyük bir cesaret ister. Ayrıca bir yazar kendini her kitapta bir adım öteye
Pierre Niemans ve Karim Abdoff Fransa’da farklı şehirlerde görev yapan iki polis memuru. Niemans içindeki öfkeyi kontrol edemediği için kızağa çekilmiş bir aynasız, Karim Abdoff sokaklardan gelmiş becerikli bir teğmendir.
Guernon’da yaşanan bir cinayet sonrası Pierre Niemans görevlendirilir. Aynı sıralarda Karim Abdoff’un şehrinde bazı olaylar gerçekleşir. Ve ikisinin yolu Guernon da kesişir. Ard arda işlenen belli ritüelleri olan akıl dolu cinayetler. Guernon’da yaşayan entelektüel ailelerin birbirleriyle evlenmelerinden meydana gelen genetik rahatsızlıklar buna çözüm üreten yeni saf güçlü ırklar hayali peşinde koşan üç adam entelektüellerle dağ köylerinde yaşayanların bebeklerini değiştirip aklen ve zihnen güçlü bireyler yetiştirme çabası ta ki Fabianne Herault’un ikiz bebek dünyaya getirene kadar. Bebeğin birini değiştirip birini bırakırlar. Aile evine döner bir süre sonra Guernon’da bir okulda göreve başlar. Ve Fabianne burada değiştirilen çocuğunu görür ve benzerlikten bir şeyler döndüğünü anlar. O günden sonra bir kaçış planlar. Tanışan ikizler tek bir hayatı yaşarlar Judith Fanny’nin gölgesi olarak yaşamaya başlar ve kusursuz bir plan ortaya koyarlar. Üç kişiden de intikam almak için harekete geçerler. Okuyucuyu içine çeken bölümler ilerledikçe gerilimin yükseldiği ve sayfaları ardı ardına çevirdiğiniz bir kitap. Kurgusu akıl dolu ve bir Grange klasiği olarak okunmayı sonuna kadar hak ediyor.
Kitabı okurken zevk aldınız mı derseniz? Evet zevk aldım. Okurken eğlendim ve kitaba her ara verdiğimde de kitabı tekrar açıp okumak istedim ama kitapta bazı şeyler eksikti. Bir türlü kitaba adam akıllı ısınamadım. Beni benden almadığı için de kitaba puanım 7 oldu.
Kitapta bazı kurgu hataları var. Mesela asansör sahnesini hatırlayalım. Libby iki
Usta yazardan tek kelime ile mükemmel bir roman. Jack adında bir adam, bir kasabada ailenin birini bir bebek hariç katleder. Bebek, kaçar ve mezarlığa gider. Bebeği arayan Jack, mezarlıkta onu bulamaz. Çünkü ölüler olan bay ve bayan Owens onu evlat edinmiştir. O artık Mezarlık iznine sahiptir ve Silas adlı bir koruyucusu vardır. Scarlett adında bir kızla arkadaş olur, Liza adında bir cadı işe tanışır. Başından pek çok olay geçer. Normal bir insan da değildir ölü de. Ancak bazı güçler edinmiştir. Yıllar sonra Jack izini bulur. Aslında birden çok Jack vardır ve bu örgüt kadim bilginin elinden gitmemesi için mezarlıktaki çocuğu yani Nobody Owens'ı öldürmek zorundadır. Ancak Nobody'nin, Silas, Scarlett ve diğer ölülerle Jack'lere bir sürprizi olacaktır. Soluksuz okunan bir roman. Mutlaka okunması gerekenlerden.
16 öyküden oluşan suç olgusunu ve suçlunun doğasını araştıran kısa ama dolu dolu; Okuyan Us Yayınlarının Ex libris dizisi 4. eseri güzel bir polisiye-felsefe kitabı. Hikaye Listesi:
1- Ayak İzleri
2- Baron Gandra'nın Ölümü
3- Sıradan Bir Cinayet
4- El Yazısının Gizemi
5- Voticky Evi'nin Çöküşü
6- Bebek Dosyası
7- Orkestra Şefinin Hikayesi
8- Uyuyamayan Adam
9- Hesap Günü
10- Pul Koleksiyonu
11- Kesin Kanıt
12- Medyum
13- Selvin Davası
14- Dr.Mejzlik'in Dosyası
15- Rekor
16- Yaşlı Hapishane Kuşunun Hikayesi
Bozkırkurdu’nu okumak, kitabı okuyan okur nezdinde en hafif tabiri ile bir ayrıcalık olacaktır. Tabi ki bu benim düşüncem. Son zamanlarda okuduğum en zor kitaplardan biriydi diyebilirim. Çoğu cümlesini hatta çoğu paragrafını kaç defa tekrar tekrar okuduğumu sayamadım. Bu demek değil ki Hesse’nin karmaşık ve anlaşılmaz bir dili var. Açıkçası dili
