- sen nereden biliyorsun? - Yuhanna İncilinde okudum. - bir Yahudinin İncillerle ne işi var? - bir Hristiyan'ın ne olduğunu anlamak için okuyorum. - Hristiyan, İsa'yı seven insan demektir. - BİR İNSAN NASIL OLUR DA HEM İSA'YI SEVER HEM DE MASUM BİR ADAMI HAPİSTE TUTARAK ONA ACI ÇEKTİRİR ?!
5507 syf.
·
Puan vermedi
ARAŞTIRINIZ Şirk, küfür, hurafeler ve bidatler. 1000 kitap uygulamasını kullanmadan önce sadece risale-i Nur okuyanları nurcular olarak biliyordum ve uygulamayı kullanmaya başladıktan sonra popüler okunan bir kulliyat olmasından dolayı bir hevesle bende gençlik rehberi kitabını aldım ve içinde eski Türkçe çok kelime oldugunda 50 60 sayfa
Risale-i Nur
Risale-i NurBediüzzaman Said Nursî · RNK Neşriyat · 0480 okunma
Reklam
“Bir adamı uzun yıllar birlikte bulunduktan sonra bile anlamak çok güçtür.”
Her pratik bilgi tek­nisyeni aydın değildir, ama aydınlar onlar arasından -başka hiçbir yerden değil- çıkar. Ne olduklarını anlamak için, bunların Fransa'da nasıl ortaya çıktıklarına bir bakalım. 16. yüzyıla kadar ruhban -kilise adamı - da bilgiyi elinde tutanlardandı. Ne baronlar okuma biliyordu, ne de köylüler.
Mustafa Kemal içini çekerek, "Ah, Selanik…”dedi. "Seni bir daha Türk olarak görebilecek miyim?" "Çocuklar; şu topraklardan ayrılmaya gönlüm bir türlü razı olmuyor. Saatlerce üzüntüyle hep bunu düşünüyorum. Zihnim daima bununla meşgul. Bugün çaresiz buradan ayrılacağım fakat bir şartla ki o da çok kısa bir gelecekte, yine ve hem de yalnız buralara kadar değil daha ileri gitmek için tekrar geleceğim." dedi.
336 syf.
·
Puan vermedi
ISSIZ BİR ADAYA DÜŞSENİZ YANINIZA ALACAĞINIZ 3 ŞEY
Selamlar, ben Leyla. Babasının hayır duasını almadan denizlere açılan karakterimizin başına gelenler eminim Lost dizisindeki karakterlerin başına gelmez. Boşa dememişler insanın başına ne gelirse meraktan gelir diye. Adamımızı başına gelen, ıssız bir adaya düşüp 15 yıl boyunca keşiş hayatı sürmek. Başına gelen en büyük olay, yamyamların yiyeceği adamı kendine arkadaş yapmak. Güzel ama sıkıcı bir kitaptı, hele hele hiç akıcı değildi. Ancak adamı da anlamak lazım, 15 yıl boyunca ağaçtan kuştan başka bir şey görmedi, neyi anlatsın?
Robinson Crusoe
Robinson CrusoeDaniel Defoe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021,7bin okunma
Reklam
125 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Sait Faik'in hikâyelerini okurken İhsan Oktay Anar 'ın Puslu Kıtalar Atlas'ını okuyormuş hissine kapıldım birkaç defa. Karakterlerin kim olduğu, olayın kimin başından geçtiği bazı yerlerde o kadar çok karışıyor ki yazarın gördüğü düşü mü okuyorum, aynalarla dolu bir odada her aynada farklı bir role bürünen bir kahramanı mı okuyorum anlamadım. Puslu Kıtalar Atlası'nda geçen ' Düşünen bir adamı düşünüyorum ve onun, kendisinin düşündüğünü bildiğini düşlüyorum. Bu adam düşünüyor olmasından varolduğu sonucunu çıkarıyor ve ben, onun çıkarımının doğru olduğunu biliyorum. Çünkü o, benim düşüm. Varolduğunu böylece haklı olarak ileri süren bu adamın beni düşlediğini düşünüyorum. Öyleyse, gerçek olan biri beni düşlüyor. o gerçek, ben ise bir düş oluyorum." İfadelerle , bu kitapta anlatılan hikâyelerin aynı şeyi farklı biçimde anlattığını düşünüyorum. Kitabı bitirdikten sonra sürreal bir tabloda resmedilen her bir nesnenin neyi anlattığını anlamak için yapılan resim okumaları gibi bu hikâyelere de ayrıca bir okuma yapılabilir. Belki de ben henüz Sait Faik'in anlatmak istediğini anlayacak olgunlukta bir okuyucu değilimdir.
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202110,6bin okunma
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
102 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Atatürk'ü anlamak en başta hümanizmanın bir gereğidir.
"İmkânlar hayallerine, emellerine, rüyalarına yetişemiyordu. Bütün büyük idealistler gibi o da bunun acısını yaşamaktaydı." s. 93 Okuyup etkilendiğim birkaç on kitaptan biri de
Dersimiz: Atatürk
Dersimiz: Atatürk
eseri oldu. Yazar, öyle içten ve sade bir dille çocuklara Atatürk'ü candan anlatmış ki; duygulanmadan okumak gerçekten zor. Bu denli büyük bir değeri her yönüyle anlamak mecburiyetinde olduğumuz şu günlerde daha ehemmiyet kazanıyor, bu ve benzeri eserler. Atatürk'ün savaş meydanlarında ve yaptığı devrimlerin ötesinde çok büyük bir hümanist ve tam bir düşün adamı olduğunu her satırda görmek, hissetmek, beni okurken mesut ve bahtiyar etti. Lütfen, rica ediyorum. Bilhassa çocuklarınıza böylesi eserleri alın, okutun, onlarla konuşun. Eser üzerine suallerine diliniz döktükçe Atatürk'ün anlatın. Şahsen beni yaralayan iki konu ise; Atatürk'ü her yönüyle anlayamadık... Bir asır geride kalırken birkaç film ve bazı önemli yazarların belli başlı eserleri ile Atatürk'ün geleceği tasavvur ederek geleceğe bıraktığı eserler dışında hâlâ birçok yönüyle topluma bütünüyle aktarılamadığını düşünen insanlardanım. Atatürk'ü anlamak başlı başına bir ilimdir ve bir yönüyle de insan olmanın gereğidir, kanaatindeyim. Her zaman dediğim üzere okuyup okumamak tamamen sizin kendi keyfîyetinize kalmış bir durum. Ancak burada bir parantez açıp, çocuklara bilhassa okutmanızı tekrar tekrar rica ediyorum. Yazar
Turgut Özakman
Turgut Özakman
'a da bu eseri kaleme alıp, çocuklara Atatürk'ü anlatmaya çalıştığı için ayrıca teşekkür ediyorum. İyi okumalar.
Dersimiz: Atatürk
Dersimiz: AtatürkTurgut Özakman · Bilgi Yayınevi · 2010431 okunma
324 syf.
·
Puan vermedi
Nasıl bir yürekli kalem, fikir adamı, sanatçı ve yazar, Abdülhamit ile ilgili olduğum en iyi kitap. Sürgünle başlayan bir tren yolculuğu, devrilen bir padişah, 33 yıllık saltanat ve bir gece vakit gelen Selanik sürgünü, tahta kaldığı sürece; yaptığı büyük diplomatik hareketlerle belki kurulan cumhuriyetin zeminini hazırlayan, ailesinden,
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229,6bin okunma
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Mustafa Kemal’in Selanik için yazdığı şiir
“Bir gün ah ettimse cana suz-i bak oldum yeter, Sağ iken oldum helak, sonra harap oldum yeter, Payi ağyara serildim, sanki helak oldum yeter.” “Bir günah işledimse ey sevgili, yandım yeter Sağken öldüm harap oldum mahvoldum yeter Rakiplerin/ Yabancıların ayağına serildim, sanki toprak oldum yeter..”
Sayfa 36 - Masa KitapKitabı okudu
“Mustafa Kemal; ‘Orduda talim ve terbiye yoktur ! Padişah, sarayında keyif ve alemler içindedir. Bu yüzyılda böyle hükümdarı bulunan bir devleti kolay yaşatmazlar’ diyordu.”
Sayfa 33 - Masa KitapKitabı okudu
“İstanbul sanki miras yedi bir çocuk.”
Sayfa 26 - Masa KitapKitabı okudu
“Böcüzade, Uluborlu kazasında 70 yaşında bir kaymakamla tanışmış, okuma yazması olmayan bu kaymakama nasıl tayin edildiğini sorduğunda, kasapbaşıyken defterdarın ailesini İstanbul’a götürmesi nedeniyle mükafat olarak kayamakamlık görevine atandığı cevabını almıştı.”
Sayfa 26 - Masa KitapKitabı okudu