Bugün yağmurda biraz yürüyeyim dedim..
İyi gelir ıslanmak yüreğe..
Yağan yağmurun her zerresinden nasibini alır yaradılan onca şey.. Birer birer..
Yaralı kuşlar, çatlayan toprak, şu yalnız ağaç, divane insan..
.
Yağmurun etkisi midir, kelimelerin eksikliği mi bilmem..
Hep susuyoruz..
Belki de anlaşmak için anlatmaya gerek yoktur..
Ne dersin..
Yahut aşınalığımız olan yaralar vardır..
Ne bileyim çiçeğim..
Belki de susmak, konuşmakla manasına asla eremeyeceğimiz hikmetleri barındırıyordur derununda..
Velhâsılı dili lâl eden bir şeyler vardır elbet,
Ki olacaktır da..
.
Şu az yıllık, çok yıkık ömrümde sen varsın ya..
İyi ki.. İyi ki varsın..
Bir an mırıldanıverdiğim şu ezgiyi de filketeleyip, iki satırı not düşüyorum bu güne, yıllar sonra okuruz :
"Yüzlerde tebessüm, dilde dua, yarada merhem olduğumuz gün tüm bunlara alışmış olacağız"
.
Ve Rabb izin verirse o günlere beraber koşacağız..