Hafiften rüzgar eserken yüzüme Yıldızlarla dolu bir gecede Karşımda bir kavak ağacı müthiş sesiyle Ürperiyor yüreğim seni düşlüyorum
Aşk üşüşmüş başına yalnızlığımın Pabuçlarında su taşıyan yalnızlığın İncir ağacı gölgeliğine sığınan yalnızlığın Bozulmuş bir kuş yuvası ürpertisi bu Baykuşun delen bakışı gibi korku Sayıklayarak düşüyorum, Mecnun'un memleketine. bubisanat.com/posts/mecnun-un...
Reklam
Bugün yağmurda biraz yürüyeyim dedim.. İyi gelir ıslanmak yüreğe.. Yağan yağmurun her zerresinden nasibini alır yaradılan onca şey.. Birer birer.. Yaralı kuşlar, çatlayan toprak, şu yalnız ağaç, divane insan.. . Yağmurun etkisi midir, kelimelerin eksikliği mi bilmem.. Hep susuyoruz.. Belki de anlaşmak için anlatmaya gerek yoktur.. Ne dersin.. Yahut aşınalığımız olan yaralar vardır.. Ne bileyim çiçeğim.. Belki de susmak, konuşmakla manasına asla eremeyeceğimiz hikmetleri barındırıyordur derununda.. Velhâsılı dili lâl eden bir şeyler vardır elbet, Ki olacaktır da.. . Şu az yıllık, çok yıkık ömrümde sen varsın ya.. İyi ki.. İyi ki varsın.. Bir an mırıldanıverdiğim şu ezgiyi de filketeleyip, iki satırı not düşüyorum bu güne, yıllar sonra okuruz : "Yüzlerde tebessüm, dilde dua, yarada merhem olduğumuz gün tüm bunlara alışmış olacağız" . Ve Rabb izin verirse o günlere beraber koşacağız..
yirmi beş yaşındayım, yapmak istediğim hiçbir şeyi yapamadım ama yapmak zorunda kılındığım her şeyi yaptım, aksatmadan. bunu her düşündüğümde hiç bilmediğim, sesimin bilinmediği, haritada gösteremeyeceğim sakin bir dağı, o dağda yetişen bir ağacı düşlüyorum. işte o ağaç olsaydım.
Tezer Özlü, 1966
-Esin’e- Akşam çok uzun süreden sonra gelmişti. Aynı akşamın gecesi çok derin, karanlık, olağanüstü karanlık oldu. Bir ara ağaçlar altında yürüdüğümüzü hatırlıyorum. Sonra suya atladılar yanımdakiler. Belki ben bunun için döndüm eve. Bilmiyorum. hatırlamıyorum. Evde her gün üzerinde oturduğum bir koltuk var. Camdan düzensiz bir duvar, bir ayva
Hazırlamış Olduğum Hikayemden İkinci Kesit
Ad:Bilge Ağaç Tür;Hikaye Yorumlarınızı beklerim . Öğlen vaktinin yere düşmesi ile kızgın toprağın sinesine dokunarak , zihnin de dolasan kargaların karanlığını üşüşmelerini, saldırganlığını ve kendine eş edinmiş cismanilerin uğultularını kalbinde üşümeye başlayan kimliği terk etmeden , varlığın derin bir sihiri olan bedenin deki şişkinliği ve
Reklam
47 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.