Bir an için hatırlarım Yarım kalan adımlarım Adım adım adım aradım
Fakat bunlar Yahudidirler... Beşeriyyete düşmanlık etmeyi kendileri için bir ahlak ve din kabul eden bir topluluktur bunlar.
Sayfa 331 - Hikmet Y. 1968-2. Baskı (2.Cilt)Kitabı okuyor
Reklam
Aşkta nasılsa, bunda da öyle. Genç bir erkek bir kıza tümüyle bağlanır, günün tüm saatlerini onunla geçirir, kendisini bütünüyle ona adayacağını her an söylemek için tüm gücünü ve tüm mal varlığını kaybeder. O sırada devlet memuru titiz biri gelip ona şöyle şeyler söyleyebilir: "Nazik genç adam! Sevmek insanca bir şey, ancak insanca sevmeyi bilmek lazım! Zamanını böl, bir kısmını çalışmaya ayır, boş zamanı da sevgiline. Hem paranın, hem de gerekli ihtiyaçlarından artakalanın hesabını yap, çok sık olmamak şartıyla, örneğin doğum ya da isim gününde ona bir armağan almanı çok görmem." — Bunu yapan işe yarar bir genç olur, her prense onu işe alsın diye tavsiyede bulunurum; ancak o zaman aşk bitmiş olur, eğer sanatçıysa da sanatı.
Vahy’in Çeşitleri
Birincisi: Rüya-yı Sâdıka. Bu, Efendimiz'e (s.a.) gelen vahyin başlangıcı idi. (Rd. yasında ne görürse sabah aydınlığı gibi çıkar, aynen gerçekleşirdi.)58 İkincisi: Meleğin görünmeden onun kalbine ve ruhuna bazı şeyleri bırakması. Ni. tekim Efendimiz (s.a.) buyuruyorlar: "Ruhu'l-Kudüs (yani Cebrail) ruhuma üfledi ki hiçbir nefis
Sen, kaçan ürkek ceylânsın dağda, Ben, peşine düşmüş bir canavarım! İstersen dünyayı çağır imdada; Sen varsın dünyada, bir de ben varım! Seni korkutacak geçtiğin yollar, Arkandan gelecek hep ayak sesim. Sarıp vücudunu belirsiz kollar, Enseni yakacak ateş nefesim. Kimsesiz odanda kış geceleri, İçin ürperdiği demler beni an! De ki: Odur sarsan pencereleri, De ki: Rüzgâr değil, odur haykıran! Göğsümden havaya kattığım zehir, Solduracak bir gül gibi ömrünü, Kaçıp dolaşsan da sen, şehir şehir, Bana kalacaksın yine son günü. Ölürsün... Kapanır yollar geriye; Ben mezarla sırdaş olur, beklerim. Varılmaz hayale işaret diye, Toprağında bir taş olur, beklerim... Necip Fazıl KISAKÜREK
Yüzünü boynunun girintisine gömüp kokusunu içime çektim. Bu, çocukluğumun kokusuydu. Arka bahçede, sivri sinek kovucu eşliğinde müzik dinleyip sohbet ettiğimiz yaz gecelerinin kokusu. Ya da sayısız kız -ve sayısız erkek- onu attığı paslar için tebrik ederken, kollarımın arasından bir an bile çıkmadığım maç sonrası partilerinin. Uzun iyi geceler öpücüklerinin ve aşkın keşfiyle birlikte gelen tutkunun.
Sayfa 63 - PEGASUSKitabı okudu
Reklam
Allah (cc) insanı en güzel biçimde yaratmış, ihtiyaç duyduğu her donanımı içerisinde var etmiş, ona akıl gibi bir nimet ihsan ederek dogru yolu bulmasına imkan sağlanmıştır. Ama insan unutan bir varlık olduğu için sorumluluğunu unutmuş, yolunu kaybetmiş, yönünü şaşırmıştır. İnsan şaşkın şaşkın dolaşırken Allah (cc) yine imdada yetişmiş, el-Hâdî oluşunu insana göstermiştir. O (cc) el-Hâdî'dir, yol gösteren, yönünü kaybedene yardımcı olandır. O'nun (cc) bu alanda insana yardımı "hüda" olan Kur'an'ı indirmekle gerçekleşmiştir. O (cc) el-Hâdî, O'nun (cc) kitabı "hüda", o kitaba iman ise hidayettir. Kur'an'ı Kerim buna işaret ederek der ki: "Gerçekten onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak ilim üzere açıkladığımız bir kitap gönderdik." (Araf 7/52)
Sefa Sür
Geçmiş günü beyhude yere yâd etme, Bir gelmemiş an için de feryat etme Geçmiş gelecek masal bunlar hep Eğlenmene bak ömrünü berbat etme. | Ömer Hayyam
Tabi o zamanlar Shop da yok
Şimdiye kadar neşeli şeyler görmüş olmasak bile bundan sonra göreceğiz. Sonra öyle “Ben resimdeki gibi güzel değilim” diye yazma. Sen benim için her halinle güzelsin. Seni her halinle seveceğimden bir an bile şüphe etmeni istemem.
Reklam
O dokunuş
Soğuk bir gece, bir ateş ve bir kaç arkadaş... Hiç birimizden ses gelmiyor hepimiz dalmışız Hayatın o acımasız dokunuşunun olduğu an'a Umut yok diyemzdik çünkü umut hayattı bizim için Bir boşvermişlik vardı üzerimizde o yatsınmaz bir gerçekti sonra birimiz bir sigara yaktı içindekileri bağırırcasına derin bir iç çekti. Ve sonra bir yıldız kaydı hepimiz bir dilek diledik gerçekleşmeyeceğinden emin bir şekilde.
Aşkının ederi ne Senin verdiğin acının bedeli ne Bedenimi koydum ederine Kafa tutuyorum eceline Gerçeği benden duy çiçeğim için ben balımdan geçtim Serçeyi benden duy ulaşmak için bir orman deştim Yapma bunu bize bayan Dayan bugünler geçer bir an uyan Rüyada umutlar varmış Gerçekler karadan da beyazmış
Genç bir erkek bir kıza tümüyle bağlanır, günün tüm saatlerini onunla geçirir, kendisini bütünüyle ona adayacağını her an söylemek için tüm gücünü ve tüm mal varlığını kaybeder. O sırada devlet memuru titiz biri gelip ona şöyle şeyler söyleyebilir: "Nazik genç adam! Sevmek insanca bir şey, ancak insanca sevmeyi bilmek lazım! Zamanını böl, bir kısmını çalışmaya ayır, boş zamanı da sevgiline. ... Bunu yapan işe yarar bir genç olur, her prense onu işe alsın diye tavsiyede bulunurum; ancak o zaman aşk bitmiş olur, eğer sanatçıysa da sanatı.
Sert bir öpücük. Ödülüm kısık bir gürleme sesi oldu,bunu iri bedeninin hızla çözülmesi izledi. Geri çekilmeyi başaramadan Jax beni ensemden ve kalçamdan yakalayarak ele geçirdi, öpüşmeyi açık ağızlarımızın tamamen açılarak birbirine karıştığı bir şekilde derinleştirerek beni kendisine yapıştırdı. Arabaların ve insanların yanımızdan sel gibi
Sayfa 128
"Sanki ebediyete doğmuşuz gibi öfkemizi ilan etmemizin, şu kısacık ömrü heba etmemizin ne yararı var? Onurlu bir hazzın peşinde harcanması gereken günleri bir başkasının acısına ve çektiği işkenceye yönlendirmenin ne yararı var? Talih israf kaldırmaz ve boşa harcayacak zaman yok. O halde niçin kavgaya bu kadar meraklıyız? Neden kendimize sorun arıyoruz? Niçin zayıflıklarımızı unutup nefret yükünün altına giriyoruz ve bu kırılgan halimizle niçin bir başkasını kırmak için harekete geçiyoruz? Ateşimiz yükselince veya vücudumuzda başka arazlar ortaya çıkınca, şu an amansızca sürdürdüğümüz düşmanlıklar sönmeye başlayacak. Biraz sonra, bu en cevval düşmanları ölüm ayıracak. O halde niçin isyan çıkarıyoruz ve geçimsiz bireyler olarak yaşamı niçin zorlaştırıyoruz? Yazgı tepemizde dikiliyor, gelip geçen günleri sayıyor ve gitgide daha da yakınlaşıyor. Bir başkasının ölüm günü olacağını zannettiğin o gün, kim bilir belki seninkine de yakındır."
Sayfa 135
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.