İlber Ortaylı ile uzun bir söyleşi kitabı bu. Söyleşiyi yapan Yenal Bilgici, konuşma içeriğini çeşitli kategorilere ayırarak sormuş sorularını. Bu sayede, İlber hocanın bilgisi ve görgüsü, derli toplu bir şekilde ortaya konmuş.
Kitap sekiz bölümden oluşuyor. Bunlar sırasıyla şöyle;
Birinci bölüm: Bir ömür nasıl yaşanır?
İkinci bölüm: Kimden, ne öğrenilir?
Üçüncü bölüm: İnsan kendi kendini nasıl yetiştirir?
Dördüncü bölüm: Nasıl çalışmak gerekir?
Beşinci bölüm: Nasıl seyahat edilir, nereleri görmek gerekir?
Altıncı bölüm: Eğitimde hangi tercihleri yapmak gerekir?
Yedinci bölüm: Ne izlemeli? / Ne dinlemeli? / Ne okumalı?
Sekizinci bölüm: İnsan yaşadığı şehirden nasıl yararlanır?
İlber Ortaylı'nın bilgi birikiminin ne kadar muazzam olduğunu herkes biliyor. Bu birikimin yazıya dökülmesi ve geleceğe miras kalması çok önemli. Çünkü bu eserde birçok şehirden, mekandan, insandan bahsediliyor. Entelektüel ve şehirli bir yaşamın rotası oluşturulurken, tarih ve coğrafya alanından da pek çok anekdot veriliyor.
İlber hocanın her söylediğini benimsediğimi söyleyemem. Fakat onun penceresinden hayata bakmanın ufuk açıcı bir deneyim olduğunu söyleyebilirim.
İlber Ortaylı, kendi döneminin anlayışını olduğu gibi yansıtıyor. Yani bu kitap bir 21. yüzyıl kitabı değil kanımca. Ki hocanın tarihçi kişiliğinden ötürü, geçmişle kurduğu bağlantılar bir hayli fazla. Bir nasihatname ve adab-ı muaşeret kitabı olarak okunursa keyif alınabilir.