Yalnızca meydan değil meydana giden sokaklarda imparatorluğun dört bir yanından koşup gelen Trakyalı çobanlarla, adalı denizcilerle, esrarlı yarımadasının baharat kokularını taşıyan Araplarla, kutsal kentlerden göçmüş Yahudilerle , bellerine piştovlar sokuşturulmuş Karadağlılarla, Bulgarlara, Kürtlerle, kirgizlarla, sürekli şarkı söyleyip oynayan cingenelerle, kısık gözlü taraflarla dolmuştu.