Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Belirli bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur. İşte bu noktaya erişmek gerekir.
Reklam
Nazım Hikmet
Seni düşünmek ne güzel şey ümitli şey dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey. Fakat artık ümit yetmiyor bana, ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum...
Sayfa 45 - Kafka dergisiKitabı okuyor
Bazen, daha mumu söndürür söndürmez, gözlerim o kadar çabuk kapanıverirdi ki, "uykuya dalıyorum" diye düşünmeye zaman bulamazdım. Aradan yarım saat geçtikten sonra da, artık uykuya geçme vakti geldiği düşüncesiyle uyanırdım; hâlâ elimde zannettiğim kitabı bırakıp ışığımı söndürmek isterdim; az önce okuduklarım hakkında fikir yürütmeye, uyurken de devam ederdim, ama fikirlerim biraz farklı bir seyir izlerdi; kitapta sözü edilen şey, benmişim gibi gelirdi bana.
We ain’t what we want to be, and we ain’t what we’re going to be, but we ain’t what we wuz. Ne olmak istiyorsak henüz o değiliz ve henüz olacağımız şey de değiliz, ama ne idiysek artık o da değiliz. Güney Carolina dağlılarının bir atasözü
Sayfa 7 - Tiyo Yayıncılık
Emniyet dosyalarında, kayıp listelerinde adımız, fotoğrafımız yok. Gelgelelim internet üzerinden tüm dünyaya fotoğraflarını dağıtan da bizleriz. Kongo'dan, Japonya'dan, İsveç'ten, Meksika'dan belki, birileri bizi bulsa fena olmaz, ha? Yabancıların alakasına tenezzül ediyoruz. İster müşteri, ister satıcı kılığına girmiş olsunlar. Yazık ki şeytan bile yüzümüze bakmıyor artık. Eskiden ne güzeldi. Tanrı bizimle, melekler yanımızda, şeytan peşimizdeydi. Ruh çağırıyorduk; ölüler sağolsunlar- üşenmeyip geliyorlardı. Şimdi, biriyle karşılıklı oturmuş sohbet ederken bile bir anda kayboluyoruz. Ding! Bildirim geliyor ve 'Puf!' artık orada değiliz. Tüm hayatımız, kim isek o olmamak, kiminleysek onunla olmamak, nerede isek orada olmamak ilkeleriyle akıyor.
Reklam
Denizde Bir Şair
“-Bu ülkeye geldiğimde, kocaman kocaman sakallı adamların bin iki yüz yıl önce işlenmiş bir cinayet hâlâ hıçkırıklara boğulup dertlenmelerini anlayamıyordum. Artık anladım. İranlılar geçmişte yaşıyor, çünkü geçmiş onların vatanı, çünkü şimdiki zaman hiçbir şeyin onlara ait olmadığı yabancı bir ülke.”
Sayfa 247 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
212 syf.
·
Puan vermedi
Fahim Bey ve Biz Kitap 175 sayfa, yazarın okuduğum ilk kitabı Kitapta "insan" anlatılıyor. Hem de öyle bir güzel anlatılıyor ki metne hayran kalmamak elde değil. Ertelenmeden okunulması gereken bir kitap. Bitmesin diye uzun bir zamana yayarak okuduğum bir kitap oldu. Her bölümünü ayrı ayrı beğendim. Kitapta hem Fahim Bey hem de Bizi anlatmış yazar. Kitapta; insan, hayal, çocukluk, gençlik, yaşlılık, ölüm, başkası, biz, içimiz, dışımız, arkamız, önümüz her şeyi incelikli bir anlatımla görebilmeteyiz. Günümüzde çok kullanılmayan bazı eski kelimeler geçmesine rağmen kitap oldukça akıcı ve güzel bir dille yazılmış. Fahim Bey'in ben olduğuma inanıyorum artık ya da biz... İyi okumalar.
Fahim  Bey ve Biz
Fahim Bey ve BizAbdülhak Şinasi Hisar · Everest Yayınları · 20221,797 okunma
••• Artık anlatmak istemiyorum... Anlaşılmakta istemiyorum... Bir avlu istiyorum bir de kıyı... Sessiz sakin bir balkon istiyorum... •••
Bir kez daha, anlayamadığım bir gerçekle karşı karşıya kaldım. Kendimi yok olmuş sandım, ümitsizliğin en son noktasına vardım sandım ve her şeyden feragat ettiğimde ise huzura erdim. Bana öyle geliyor ki böyle zamanlarda insan kendini keşfeder ve kendi kendisinin dostu olur. İçimizde hangi önemli ihtiyacı karşıladığını bilmediğimiz bir bütünlük duygusuna artık hiçbir şey galip gelemez. Macera peşinde kendini harap eden Bonnafous sanırım bu dinginliğe erişti. Guillaumet de karda aynı dinginliğe ermişti. Boğazıma kadar kuma gömülü halde susuzluktan yavaş yavaş boğulurken yıldızlar altında sınırsız bir sıcaklık hissettiğim o anları nasıl unutabilirim? İçimizde böylesi bir kurtuluş hissini nasıl sürdürebiliriz? Çok iyi bldiğimiz gibi, şu insanoğlunun her şeyi bir tuhaftır. Bir şeyler kazanması için imkan verilse insan uyuya kalır, zafer kazanan fatih, gevşer, cömert zengin olsa perişan olur. İnsanları yetiştirmeyi isteyen siyasi doktrinlerin ne tür bir insan yetiştireceği önceden bilinmediği sürece bu doktrinler ne işe yarar ki? Ortaya nasıl biri çıkacak? Biz besiye çekilen hayvan sürüsü değiliz ve yoksul bir Pascal'ın dünyaya girişi, isimsiz birkaç zenginin dünyaya gelişinden daha ağır basar. Esas olanı önceden göremeyiz. Her birimiz hiç ummadığımız bir şeylerde dünyanın en büyük sevinçlerini yaşamışızdır. Bunlar içimize öyle bir özlem bırakmışlar ki acılarımızdan meydana gelmişlerse eğer, o acıları bile arar olmuşuzdur...
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
NOT: Ölen her kadın için bir şiir yazdım. Onları Muc'a evin karşılığında verdim Çok ucuza. Artık bütün üzgün oluşlarımın adı: ANNE!
20 Kuruş
Londra'daki camii'ye yeni bir imam gönderilmiş. Adam şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zaman da aynı söföre rastlıyormuş. Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 kuruş fazla vermiş. İmam yanlışlığı oturup da parasını sayınca fark etmiş. Kendi kendine "20 kuruşu geri versem mi şöföre?" diye düşünüyormuş. Ama içinden bir ses diyormuş ki "çok gülünç bir para ve şoförün umurunda değil. Otobüs şirketi çok para kazanıyor zaten... Sadece 20 kuruş onlara bir şey yapmaz." Bu parayı saklayabilirim diye düşünmüş, Allahtan gelen bir hediye gibi... İnecegi durağa gelince, imam kalkmış ve fikrini değiştirmiş, inmeden önce şoförün yanına gitmiş, 20 kuruşu geri vermiş ve demiş ki: "Paranın üstünü fazla verdiniz." Şöför gülümsemiş ve demiş ki : "Siz caminin yeni imamısınız değil mi? Aslında uzun zamandır sizi caminizde ziyaret etmek istiyordum, islamı öğrenmek için. Bu yüzden bilerek size fazla para verdim. Nasıl tepki vereceğinizi görmek istedim." İnerken imam artık bacaklarını hissetmiyormuş, yere yığılacakmış neredeyse, bir direğe tutunmuş ve kendine gelmeye çalışmış. Gözlerinden yaşlar dökülerek demiş ki: "Allahım az daha İslamı 20 kuruşa satıyordum!. .." Unutmayalım ki bizler, müslüman olmayan (veya müslüman olup da İslamiyeti bilmeyen ve yaşamıyan) insanlar için dinimizi tanıtan kişilerdeniz, bu yüzden hareketlerimize dikkat edelim. Maalesef insanlar bizimle birlikte dinimizi de yargılayacaklardır!
Herkes bir şeylerin kesin olarak başladığını, çok uzun süren bir geçmişin sonu geldiğini; yeni bir oluşuma, geçmişi ikiye bölen ve onu artık farklı bir yaşam için yeni baştan canlandıracak ve yaratacak bir şeye adım atıldığını hissetmektedir...
Sayfa 756 - Yapı Kredi Yayınları
Dün okula kalın bir romanla geldi.Biz öğrenci ve öğretmen olarak okumayı çok seviyoruz:) Öğrencim özel bir çocuk, William Sendromu ...bilmem duydunuz mu? 26-28 genin kendiliğinden silinmesi ile ortaya çıkan anormal bir durum.En belirgin özellikleri ise sevimli bir surata sahip olmaları:) Periyüz de diyorlar bu tip çocuklara. O kadar sevimli ki, kalbime kilitleyesim geliyor onu:) Okuduğu roman birçoğumuzun çok kalın, okuyamam dediği cinsten olan "Kızıl Nehirler"...Artık nasıl okuduysa dünden beri 17.sayfaya gelmiş. Kitapta neler oluyor dediğimde "yüreği hoplamış, çok korkmuş "dedi. Kuzum yaa...Sen çok tatlısın. Allah sana hayırlı ömürler nasip etsin. Anneni babanı başından eksik etmesin diye dua ettim ona :)
Yüzsüzlüğün bu kadarına pes doğrusu Haydi biraz eğin başınızı Bizden af dileyin Kederimizi anlayın artık Saygı gösterin sevgimize Belki sizi affedebiliriz Ne de olsa insanız biz de Bir zayıf tarafımız vardır
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.