Kabaca dört buçuk metre boylarında, derisinden çağlayan kara saçları ve gür bıyıklarıyla genç bir çam ağacı gibiymiş babam. Alnındaki çizgiler derin birer ırmak yatağıymış. Bu genç çam ağacının gür yapraklı dalları arasına gizlenmiş annem. Saç tellerine önce sarınmış sonra da kendini asmış. Soyunup ırmak yatağı çizgilere girmiş. İlkin yıkanmış ardından boğulmuş.