Varlıktan çöküşe Bir Osmanlı Ailesi
Bu kitap, edebiyat fakültelerinde ders kitabı olarak kullanılabilir kanısındayım.
Bir metin üç farklı formatta çıkıyor karşımıza.
Peki aynı metni üç defa okumak ne katar bize?
Aslında temelde metin aynı olsa da üstüne ekleyerek ilerliyor. Ve farklı formatlarda yazılıyor.
İlk metin sadece konuşmalardan oluşan, olayı anlamanızı sağlayacak bilgelere haiz bir radyo tiyatrosu şeklinde kaleme alınmış.
2. metin ise bir senaryo. Sinematografik ögelerle donatılmış.
Son ve asıl metin ise bir uzun öykü. En kolay anlaşılanı radyo tiyatrosu olduğu gibi en yoğun olanı da bilinç akışı tekniğiyle yazılan öykü.
İlk metinde olmayan ayrıntılar öyküye yedirilmiş. Yani aslında hep aynı metni okumuş olmuyorsunuz.
Peki ne anlatıyor? Son Osmanlı ailesini anlatıyor desek yanlış olmaz sanırım. Varlıklarını zamanla kaybederek fakirleşen ailede önce oğul aileyi terk eder. Sonra kızlardan biri kocaya kaçar. Metinde ise yedi yılın ardından kocasını bırakıp evine geri dönen Talia'nın ailesiyle hesaplaşması işleniyor.
Mungan'ın dilini bilen bilir. Ben çok seviyorum. Tanışmak isteyenlere ve yazarın hayranlarına bu deneysel metni kesinlikle tavsiye ederim.
Not: Yazarın 
Son Istanbul kitabında bulunan iki öyküden birisi bu kitapta yer alan Dört Kişilik Bahçe öyküsüdür. Aynı öykü iki kitapta da bulunuyor. Bilginize..
Seninle randevumuz var Bay 658 (Spoiler)
Hayatımda okuduğum en iyi polisiye kitaplarından birisiydi. Yazar John Verdon`ın ilk kitabı olması beni çok şaşırttı. Kitabı sadece polisiye okurlarına değil, tüm kitap severlere tavsiye ederim. Hatta kitap okumaya başlamak isteyip başlayamayan kişilere de tavsiye edebileceğim bir kitap. Özellikle kitabın yarısından itibaren adeta yokuş aşağı koşar gibi gittikçe hızlanıyor ve asla kitabı elinden bırakamıyorsun. Benim okuma süremin fazla olmasının sebebi gemide okuma ortamı için fazla vakit bulamamış olmamdır.
Delinin biri daha önce hiç tanımadığı birinin posta kutusuna kırmızı mürekkep ile yazılmış el yazması mektup göndermektedir. Bu mektupta kişiye 1`den 1000`e kadar bir sayı tutmasını ister ve tuttuktan sonra diğer zarfı açarak bakmasını ister. Küçük zarf açıldığında aklından tuttuğu sayının 658 olduğunu bilir. Bunu nasıl olabileceğini düşünen postayı alan abimiz kafayı yiyecek hale gelir ve eski bir arkadaşı olan emekli ünlü dedektif Dave Gurney`e başvurur. Bay Gurney yardımcı olmaya çalışırken postayı alan abimiz ölünce ister istemez bu olayın içine çekilmiş olur. Bunu takip eden sırlar, olay örgüsü, Four Roses marka viski şişesi, kaz tüyü, bahçe sandalyesi, ağaçta asılı olan botlar, ters yöne giden ayak izleri, boğaz kesikleri, deri yağından yapılmış mürekkep ile yazılmış olan görünmeyen notlar, 4 tane kırmızı şakrakkuşu ve daha bitmek bilmeyen izler. Bu kadar işarete rağmen yine de katilin kim olduğunu tahmin edememiş olmam gerçekten mükemmel yazılmış bir romanı gösterir.
Okuyacak arkadaşlara keyifli saatler dilerim. Mükemmel bir kitap. 
Aklından Bir Sayı Tut 
John Verdon
