Sait Faik'in sımsıcak hikayelerinden oluşan bir derleme. Dili o kadar doğal ve samimi, hikayeleri o kadar hayatın içinden ki sevmemek mümkün değil.
Kitapta birbirinden güzel yirmi hikaye var. Hepsi de öyle kolay okunuyor ki kitap nasıl bitivermiş anlamıyorsunuz.
Kitabın son hikayesi "Dülger Balığının Ölümü". 90'lı yıllarda çocuk olanlar hatırlar mı bilmiyorum, sanırım ortaokul Türkçe kitabında yer alan bir hikayeydi bu. Çocukken çok etkilemişti beni. Tekrar okumak şimdiye nasipmiş. Yine okudum, yine hüzünlendim. Ama bu sefer balığın ölümünden çok, insanların acımasız dünyasıydı beni üzen. Ne yapalım, hikayeler hayatın içinden olunca, bize de gerçeklerle yüzleşmek düştü.
Bir hikayesinin sonunda "Yazmasam deli olacaktım." demiş Sait Faik. İyi ki yazmış, iyi ki dökmüş içini. Ben keyifle okudum, okuyacak olanların da aynı keyfi yaşamalarını dilerim.