"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
BLAU, DEBORAH F. 16 Yaş
ÖNCEKİ HASTANELER: Yok
İLK TANI: ŞİZOFRENİ
"Hiçbir zaman soğuk ya da açlık tehdidiyle karşılaşmadı," kızına yeterince sevgi ve ilgi verdiğini düşünen bir babanın sözleri bunlar. "İnsanlar onu hiçbir zaman sevmemişti zaten." Bu da kızın düşüncesi?
Neden akıl hastanesine düşer insan?
Ya da neden
Şu an yapmak istediğim, bir kitapçıya girmek ve Mahşer'i elinde tutan birinin yanına gidip; "Affedersiniz, sadece elinizde tuttuğunuzun bir destan olduğunu söylemek için vaktinizi aldım. Teşekkür ederim, iyi okumalar." demek. Başka türlü bu kadar kısa nasıl ifade edebilirim bilmiyorum. Destan kelimesini kullanmam kitabın 1216 sayfa
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Esinlenilen Şarkı: Daft Punk - Veridis Quo youtube.com/watch?v=ySLc8gZ...
İniş ve Çıkış
Mikroskop insana önemini gösterdi. Teleskop ise önemsizliğini.
— Manly P. Hall
Kızıl Gezegen’in yeryüzünde, hafif çakıllı toprakta, başı öne eğik volta atıyordu. Volta atmanın benim ömrümü kısaltacağından başka bir yararı yok, diye düşünerek,
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir.
Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
Bazen; bu alana hiç çıkma taraftarı değilim, öyle ki: başka yüksek bir alana çıksamda, aynı hüsranla karşılaşan -güzelliği incitemeyen gözlerim- eksik bir şehir görmekten nefret ediyorum desem: belki de, az bile kalan-bilen
-kendinden emin tavır sergiler gibi- sözcüklerimin de, yetersiz kaldığına şahit olurum.
Betonlaşmış yüreklerin, bir
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler
_Tanrı, ilk masondur. Masonlar
_Orospu çocuğu. Marques de Sade
_Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson
_Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
Bu kitabı da okuyarak Puşkin maratonunu tamamlamış bulunmaktayım. Puşkin'i bu kitapla tanımıştım ve dönüp dolaşıp bu kitaba geri döndüm. Aslında ne kadar incelemeyi ve not tutmayı sevsem de kısa eserler daima ilgimi daha çok çekmiştir, çünkü dikkat dağınıklığı ile uğraşıyorum ve bir süre sonra 700-800 sayfalık eserlerdeki olayları karıştırır hale
Tüm alıntılar
Sıkıntı,
üzüntü ve vicdan azabından bütün gece
uyuyamadım. Hâlbuki vicdan azabının ruhu
rahatlattığını söylerler.
Nasıl oldu bilmem ama
gururum mutsuzluğuma karıştı.
Kitapta belki bir gün işime yarar diye altını çizdiğim yerler. Açıkçası hiç birini denemedim o yüzden eğer denerseniz hangisinin işe yarayıp yaramadığını yazarsanız memnun olurum.(hırsızlık kısımlarını denemeyin lütfen )
"Kürkteki kan lekesi nasıl çıkarılır, sorun bana.
Ben ciddiyim, çekinmeyin.
Sorun.
Bu işin sırrı mısır unu ve kürkü ters
Sabahtan beri 27 Nisan darbesi konuşuluyor okulda. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bizim dindarlar ateş püskürüyorlar orduya. Zaten pek hazzetmezler ya. Peki arkadaşlar. Gelin biraz oyun oynayalım. 'İnkılâpçı Müslümanın El Kitabı' için size sözüm vardı zaten. Soru: Ordu ile dindarlar arasında bir gerginlik var mıdır? Cevabı biz
Her sabah erkenden kalkmak adet oldu telefonun zili çalmadan ,bazı şeyleri anlamıyorum ,alarm çalmadan tam bir dakika önce nasıl uyanıp hemen susturuyorum çalmaya hazır zilin sesini ya da bir insanı düşünürken tam telefonun çalıp şimdi aklımdan geçiriyordun ben de tam seni düşünüyordum deyip şaşırmayı veya aynı kişinin onu düşünürken bir anda