Kısacası sevgi işte, Sevmek sevilmek.. İçten yürekten gönülden... Herkesin sevgisi daim olsun.. İnsanın düşünenleri olmalı, Merak edenleri,bekleyeni.. Hesapsız kitapsız değer verenleri, Uzakta olunca özleyenleri, Sesini duyunca sevinenleri olmalı Dualarına katanları, Kapısı,sofrası,gönlü hep açık olanları.. Kısacası; Beklentisiz olduğu gibi, Olduğun gibi sevenleri.kabul edenleri.. Adam dediğin tutmuyacağı sözü diline, Sevmeyeceği,kadını gönlüne koymaz..! Sevmek sevilmek işte böyle bir şey..
-Ben çoğu geceler içiyorum dedi. Şakağımdaki ağrıyı duymamak için, iştah açmak için diyorum ama değil biliyorum. Bir çeşit umutsuzluktan kurtulmak için içiyorum. Belki kendi kendimden. İki çeşit içen vardır. Biri benim gibi kurtuluşu içkiden beklemeniz utancıyla içer. Biri de şu çevredekilere bak. Bunlar neden içiyorlar? Toplum içinde yaşamanın baskısını,  yükünü hafifletmek için. Dışarda bağırmak, kahkaha atmak yasaktır. Sokakta hiç gülmemek için burda gülerler. Böylesi az içer. Ya ben? İçiyorum da kurtulabiliyor muyum? Belki yalnız baş ağrısından... - Ya içmediğin zamanlar? - O zaman ararım. - Hep arayacaksın sen. Ya resim ya kitap... -Tutamak sorunu. İnsanın bir tutamağı olmalı. -Anlamadım. -Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir Köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur, kimi müdürlüğüne, kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutanağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Öküzleri besiliydi, pırıl pırıldı. Herkesin, "- Veli Ağa'nın öküzleri gibi öküz yoktur," demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini,  gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Spoiler içerir!!! Büyüklerin çocukların yaptıkları şeyleri anlamaya çalışmadıklarına dair bir serzeniş var. Yazar, anlaşılmak için boa yılanının yuttuğu fili çizince de büyükler ona, "Bunlarla uğraşma tarih, aritmetik vs. çalış." diyorlar. Bu diyaloglar sanata değer verilmediğini gösteriyor. Çocuk da ressam olmaktan vazgeçiyor...
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Nilüfer Yayınları · 2017237,4bin okunma
"İnsanın ruhunda koca bir ateş yanıyor olabilir ama hiçbir zaman kendisini ısıtamaz onunla;gelip geçenlerse yalnızca bacadan çıkan cılız dumanı görürler ve yollarına devam ederler. Şimdi bak, yapılması gereken şu: içindeki o ateşi körüklemeli kişi, kendi kendine yeterli olmalı, büyük bir sabırsızlıkla ama yine de sabırla birinin gelip o ateşin yanına oturacağı - belki de hep orada kalmak üzere- saati beklemeli. "
Doğduğum gün koymuş ismimi annem “Elmas” deyivermiş bana kıymetli olayım diye Oğlan çocuk bekleyen babam Avutmuş kendini yaşlandığında ona bakmam dileğiyle… Dört yaşında öğrendim sofra kurmayı Ve çamaşır çitilemeyi küçücük ellerimle Dövülmeyi de öğrendim annemce Annemin tesellisiydim babam onu dövdüğünde… Okula yazıldım yedi
Notlar Part II
--- 700 farklı meslek üzerinden yapılan araştırmaya göre %50’sinin, 20 yıl içerisinde insana ihtiyaç duymadan yapılabilen bir hale dönüşeceğini iddia etti. --- Trend, makineyle yarışarak yaşamak değil makine ile yaşamak olmalı. ---Tokyo Üniversitesindeki bazı akademisyenlere göre, yapay zeka üniversite kazanmaya yetecek kadar doğal dil
Reklam
684 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.