Bütün bu gereksiz, anlamasız telaşlar olmadan sakin, bir hayat sürmek mümkün değil miydi?
Sayfa 324 - Türkiye İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Ama bu dünyada hiçbir şey sürekli değil; bu nedenle de neşe, ikinci dakikada, birincidekinden farklıdır; üçüncüde bir derece daha zayıflar, sonunda bütün bütün yok olur, eski durumumuza döneriz; suda genişleyen halkaların, sonunda suyun yüzeyiyle bir olup yitmesi gibi.
Reklam
.. bu dünyada vefalı bir dost kadar soylu ve az bulunan bir şey yoktur.
Bu söylediğimin doğru olup olmadığından hiç emin değilim ama bana öyle geliyor ki sanki hepimiz, içimizde bir başkası için ayrılmış bir yerle doğuyoruz. Bir parçası kayıp bir bulmaca gibi... Hayatımızın önemli bölümünü garip bir eksiklik duygusu ile geçirmemiz, bazı sabahlar anlaşılmaz sıkıntılarla uyanmamız, bazen isimsiz umutlarla neşelenmemiz, sanırım o boşluğun içimizde yarattığı girdaptan kaynaklanıyor. Karşılaştığımız her kadına ve erkeğe, belki de hiç farkında olmadan, girinti çıkıntıları o boşluğun kesiklerine uyacak mı diye bakıyoruz. Elinde Cinderella'nın ayakkabısıyla dolaşan biri var sanki içimizde, herkese, "Acaba ayakkabının sahibi bu mu?" diye bakıyor. Tam olarak neyi ve kimi aradığımızı bilmiyoruz. Bize öğretilen bilgilerden yola çıkarak aradığımız insanla ilgili birçok olumlu özellik sıralıyoruz ama genellikle söylediklerimiz gerçeğe çok uymuyor. Sonra birden birisi hayatımıza giriveriyor. Onun sahip olduğu bir şey, belki kokusu, belki dokunuşu, belki gülüşü, belki zekâsı, belki hayata bakış tarzı, belki zevki, belki aldırmazlığı, belki ihtirası, belki de kötülüğü, içimizdeki boşluğun bütün girinti çıkıntılarını dolduruyor. İlk düşündüğümüz, onunla mutlu ve huzurlu olacağımız. İçimizdeki boşluğun ancak "iyi şeylere" sahip biri tarafından doldurulabileceğini sanıyoruz. Ama gerçek, her zaman böyle değil.
Ezilmiş bir gül hüznü var yüreğimde.
Sayfa 86 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.
Reklam
Sen Sen esirliğim ve hürriyetimsin, Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin, Sen memleketimsin. Sen ela gözlerinde yeşil hareler, Sen büyük, güzel ve muzaffer, Ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin...
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.