Oğuz Atay; "Vazgeçiyorum. Bütün insanlığın önünde eğilerek özür diliyorum: beni yanlışlıkla çıkardılar sahneye." diyerek anlatmıştı, tutunamadığını hiçbir dala. Yanlışlıkla çıktığımız o sahneden, bir gün inmek için değil mi zaten bu amansız mücadele, bu netameli yorgunluk.
Afrikada bir anne çocuğuna “tabağını bitir” diye bağırana kadar, dünyanın bütün tabaklarını kırmak istiyorum.... 📽 “Morgan Freeman”📽
Reklam
Renklerde insanlar gibi konuşur bazen... Hemde öyle bir konuşur ki ifşa eder kendimizden dahi gizlediğimiz duygularımızı... Kimi zaman da konuşsun isteriz renklere bürür öyle anlatırız duygularımızı bu yüzden en büyük destekçimizdir siyah... Çünkü siyah bütün renkleri kendinde toplayan bir gökyüzüdür. Siyah için hep sanırım renkler adlandırıldığından bu yana ayrılığın, matemin, özlemin rengi dendi. Ve beyaz ise mutluluğu, masumiyeti simgelerdi. Aldandık! Oysa siyah masumdu onu biz kirletmiştik ve yine biz suçladık... 🍂
İnsanların merhametlerinden medet ummayı kestikten sonra başlarsın ufaktan kütüphanenin yolunu tutmaya. Yere göğe sığdıramadığımız insanların sevgileri bitince, sevgisizliklerine alışamadığında, dağlar kadar güvendiğin insanların bir yanılgıdan ibaret olduğunu anladığında tutarsın kütüphanenin yolunu. Cemil Meriç diyor ya hani "İnsanlar kötüydü, kitaplara sığındım." Belkide sığınacak yer aradığımızdandır, belkide sığınacak kapımız kalmadığındandır kütüphanelerin yolunu tutuşlarımız. Belkide insan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu lakin onu anlayacak kimse bulamadığında kitaplara sığınmakta buluyordu çareyi. Velhasıl kelam kendini bütün insanlardan soyutlamak istersin merhametsizlinklerinden, sevgisizliklerinden, güvensizliklerinden... İşte sonra bakarsın ardına, kalmamış kimse... Ne elinden tutan kalmış ne de yüreğinden... Boşver çocuk boşver sen yine var git küçük adımlarınla kütüphanenin yolunu tut...🤍 Meryem Nazlı GÜL🎈
"Sana bakmak bütün rastlantıları reddedip bir mucizeye inanmaktır."🌾
Nerde kalmıştık? He evet hatırladım. En son sizi Samsun'da bırakmıştım. Kütahya'dan Samsun'a sevk ettirdiğim yaklaşık 1500 ton kiraz Ben Samsun'dan çıkmadan tırlarla parçalar halinde buraya gelmeye başlamıştı zaten. Gerisini distribütör firma halleder artık. Dedim buralara kadar gelmişken Rize'ye geçeyim. Yol ne kadar sürdü ya? Kafam çorba gibi oldu. Az önce elime yürüyen dayı bütün dengemi alt üst etti, Dayı Allah'ını seversen eğer buralardaysan bu sefer bari elime yürüme! Ben erkeğim diyorum neden inanmıyorsun, bırak peşimi, yeter artık vallahi billahi ya 😅 Neyse Rize'de karnımı doyurdum, oradan Rize Pazar ilçesine oradan da Ayder'e geçtim. Güzel bir pansiyon buldum yerleştim. Yarın bakacağım, Avusor, Hazindak, Verçenik Pokut yada Kavrun yaylasına tur var mı.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.