hiçbir pişmanlık göstergesi olmaksızın muhtemelen en az otuz kadını öldüren nierling bir narsist ve ruh hastası.. o bir deli.. o bir canavar..
ayrıca benim babam..
Eski Mısır'da mumyalama yaparken tuz, baharat, yap ve bez gibi malzemeler kullanılırdı. Rahipler cesedi kutsal tapınağa götürüp şarap ve baharatla yıkadıktan sonra bütün iç organlarını çıkarıp muhafaza edenilmek için özel baharatlarla kaplarlardı. Kalbe ise özel işlem yapılır ve göğüse geri yerleştirilirdi. Kalbin geri yerleştirilmesi, öbür dünyada Osiris'in (insanları yargılayan tanrı) kalbi tartması ve buna göre yargılanması inancına dayanmaktadır. İyi kalp hafiftir ve öbür dünyada mutlu yaşanır. Ancka kalp ağırsa, günahla doludur ve canavar kalbini yer.
Mumyalanan ceset çeşitli mücevherler ile tabuta koyulur. Öbür dünyada tanrıların cesedi tanıyabilmesi için tabuta cesedin bir maskesi yapılır ve piramide yerleştirilir.
"bir kurşun ya da süngü geçti mi içinden? bir canavar yaraladı mı seni? benliğim seni bulmayı ne kadar isterse istesin, asla üzerine diz çökemeyeceğim kana bulanmış toprağın altında, isimsiz bir mezarda mı yatıyorsun yoksa?"
"Sen üzerini değiştirmemişsin."
Üzerinde hâlâ aynı kıyafetler vardı. Kot pantolon ve füme rengi, uzun kollu bir tişört gıyıyordu.
"Ben Sidra olarak katılıyorum,” diye açıkladı. “Daha iyi bir canavar bulamadım. Çıkalım mı?"
Nefsimde bir canavar
İhtişamlı kalesinde arzudan duvarlar
Bana benzeyen ressamlar var
Her biri ateşe koşan çocuklar
Ordular dolusu benden var
Beni tanıyan bir ben naçar
Kabartmış iştahını
Dört nala dizgininde kovalar
Usul sularda sönmez bu ateş
Kör gecelerde görünmez sabah
Aynada ki kim
Dilimde ki kim
Benim diyene kırkbin zincir
...