48 syf.
7/10 puan verdi
4 ay kadar bana çok uzun gelen bir süreden sonra, tekrar okuduğum kitabın en son okuduğum kitapla aynı yazara sahip olması nasıl bir tesadüf acaba, bilmiyorum. Ama zweig'in kitaplarının akıcı havasını ve her biri birbirinden ilginç öykülerini de seviyorum. Kitaba gelirsek, eski aristokrasi insanlarını motive eden duyguları anlamak gerçekten çok zor. O nasıl bir boşlukta yaşamaksa, hiç bir amaca ya da hayatın anlamına sahip olmadan süren, bomboş koca bir ömür. Ve bu yüzdendir ki, ne ahlak, ne etik değerler ve ne de empati söz konusu da değil. Bu durumda tek bir şey önemli kalır. Ufacık bir saygı ve sevgi görebilmek için yalanlar söylemek, maskeler takmak ve bu uğurda tüm servetini çar çur etmek. Ve burda olduğu gibi, belki de kendi hayatıyla saçma bir kumar oynamak. Ucu hiç bir şeye çıkmayacak bir yolda savrulup gidene kadar.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,7bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
"Bugün hala bir insanın nasıl öleceğini bilemeyecek miyim?"
Fransa'yı 2 yıl boyunca yönetmiş bir kadının gücünü, kuvvetini nasıl yitirdiğini anlatan kısa öykümüz, aslında çok derinlere iniyor para-pul, şan-şöhret içinde yüzen insanların tek başına yaşayamadıklarını, tıpkı bir satranç oyunu gibi etrafındaki insanların birer piyondan ibaret olduğunu biliyorlar mı? Sahte sevgi ve saygı insanı nereye kadar götürebilir? Bana sorarsanız ölüme... Yüksekte olan insanların hep bir başkasına ihtiyacı olduğunu ne kadar güzel özetlemiş yazar. Bir çöküşün öyküsü... "insanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmezdi; kahramanlarını kendi seçer, ne kadar usandırıcı bir çabaya girerlerse girsinler hakkı olmayanları acımasızca geri çevirirdi; talihin ilerlemekte olan arabasından düşen kişi, arabaya bir daha yetişemezdi." " evde bir ölü var, farkında değil misiniz?" Diye inleyen bir kadın ruhu çoktan ölmüş, geriye kalan tek şey bedenini öldürmesiydi. Oda herkes gibi olmuştu. Sıradan ve en yalın halindeydi. 7 Ekim ve hazin son. Son çırpınışları ölüm gününü süsleyen hayalleri boşa çıkmış zavallı Madame De Prie... artık yoktu. Varlığın içinde bir HİÇ gibi yok oldu.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün Öyküsü
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · Venedik Yayınları · 201977,7bin okunma
Reklam
Ruth Kjar ünlü bir ressam. Ruh halini resmeden bu satırlar ressamlığından önceki yıllara denk geliyor... Yaptığı ilk resmin öyküsü de hayli ilginç. 'Evinin Duvarında, onun içindeki boş alanla açıklanamaz bir şekilde ça­kışan boş bir alan vardır.' Bu boş alan onu rahatsız etmeye başlamıştır ve bir tablo almayı planlıyordur. Bir sabah tablo almak yerine o duvara bir resim yapma fikri belirir kafasında, tıpkı elimize aldığımız boş bir kağıda gayri ihtiyari şekiller karalamak gibi... Boyaları ve fırçayı alıp duvara resim yapmaya başlar. O kadar inanılmaz bir şey çıkar ki ortaya resmi gören hiç kimse, ressam arkadaşları bile o resmi Kjar'ın yaptığına inanmaz, hatta bizimle dalga mı geçiyorsun diye öfkeyle kapıyı çekip çıkanlar bile olur :) Ruth Kjar'ın yaşadığı şey; kız çocuklarında yalnız kalma, sevgiyi ve sevgi nesnesini kaybetme korkusunun, yol açtığı kaygı durumunun, zamanla hiçbir şeyden tat alamamaya ve korkunç bir boşluk duygusuna dönüşmesidir. Ruhsal çöküşün eşiğindeyken bu boşluk hissini resim yaparak yenmiştir ve bu alanda çok iyi başarılar elde etmiştir. Resimle, müzikle, tiyatroyla, el sanatlarıyla ya da sporla ilgilenen insanların ruhsal devinimlerini en düşük düzeyde yaşadıklarını gözlemliyoruz... Bunun sebebi kaygının, yaratıcı itkiyle bambaşka bir şekle bürünebilmesi ve iyi yönde kullanılabilmesidir.
Eylül Türk

Eylül Türk

@EylulTurk
·
6ay
Yaşamında sadece bir kör nokta vardı. Ona doğal gelen mut­luluğun orta yerinde, dertsiz tasasız görünürken, birdenbire en derin melankoliye dalardı. Kendi canına kastettirecek bir melankoli. Bunun nedenini açıklamaya çalışırsa, şu anlama gelebilecek bir şey söylerdi: "İçimde hiçbir zaman dolduramayacağım boş bir alan var!"
Sayfa 164Kitabı okudu
48 syf.
10/10 puan verdi
Kibirli bir insanın psikolojisinin anlatıldığı öyküde, Madam aslında hiç sevilmemektedir. Etrafındaki herkes en az kendisi kadar çıkarcıdır. Aslında herkes birbirinden faydalanır. Bir Çöküşün Öyküsü, büyüklenmenin, servetin, lüks yaşamın; devlet imkânlarını peşkeş çekmenin insanı asla sonsuza dek ayakta tutmayacağını anlatan bir öykü. Pederin yeğeni biraz gün görüp, maddi durumu (Madam’ın sayesinde) iyileşip; adı duyulunca hemen büyüklenmeye ve insanları hor görmeye, küçümsemeye balaması dikkatleri çeken bir nokta. “İnsan işte böyledir” diyebiliriz, çevremizde bu tip yakın arkadaş, akraba vb. insanları görmekteyiz. Kısacası, büyüklenme ile bir diğerini aşağılama; israf şatafatlı, gösterişli binalarda oturmakla, saçıp savurmakla insan saygın olamaz. Adını ölümsüzleştirmeyi bırakın iyilikle bile anılamaz. İyilik karşılıklı olmamalı. Güçle elde edilen sevgi ve hürmet; elbette kalıcı değildir.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,7bin okunma
62 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Spoiler içerir:) !!!!....
Ahh! Madam de prie'ye çok üzüldüm, insanlar için kendiyle ölümle sonuçlanacak kadar bir iç savaşa girdi ve sonunda kaybetti. Mevzu başta şu: ülke ekonomisinr ve iç işlere karıştığı için kralın gözünden düşer ve sürgüne yollanır. Sürgüne yollandığı süre boyunca dönmek için bir sürü şey yapar. İnsanların sevgi ve alakasına aşık bir kadındır uzak kalınca her şeyi yapar. Ve kendi yerine başkası geldiğini mektupla öğrenir ve çıldırır. Bütün dikkatleri üstüne çekmek için çok kötü şeyler yapar. Hatta en sonunda kaldığı evde bir sürü parti verir sonuncusunda 7 Ekim'de öleceğini söyler ama kimse inanmaz. Ve 7 Ekim günü gerçekten intihar eder ve intihar ederken bile zorla gülümsemeye çalışır. Ne yazık ne acı :( Kısa bir kitap olmasına rağmen ruhumun derinliklerine kadar işledi.Ve eğer psikolojik tahliller içeren kitaplar seven biriyseniz kesinlikle tavsiye ederim:)
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · Müjde Yayınları · 201877,7bin okunma
Reklam
54 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.