Şurası çok açık ki Atatürk cehalete düşmandı , bu yüzden de eğitim onun için ön planda geliyordu.Neticede Milli Mücadelenin en zor günlerinde bir eğitim kongresi toplayan bir liderdir .Üstelik şartların daha çetin hale gelmesine rağmen bu kongreyi iptal etmemiştir
Yanıldığımız bir nokta var: sanıyoruz ki ölüm önümüzdedir; oysa ölümün büyük bir kısmı şimdiden geçip gitmiştir. Hayatımızın geride kalan kısmını ölüm eline geçirmiş. O halde, bana yazdığın gibi davran Lucilius'um, sarıl bütün saatlerine: bugününe el koyarsan, daha az bağlı kalacaksın yarına. Böyledir bu iş: yaşamak ertelendi mi, hızla akar geçer. Her şey yabancıdır bize. Lucilius, bizim olan bir tek şey var: zaman.
Reklam
"sizden daha yaşlıyım, akan her çeyrek saat beni bir yıl yaşlandırıyor”
Örneğin, Kierkegaard'ın umutsuzluğu bir olgu değil de bir durum, günahın durumu olarak belirleyen görüşünden daha derin bir şey olamaz. Çünkü günah Tanrı'dan uzaklaştıran şeydir. Bilinçli insanın metafizik durumu olan uyumsuz Tanrı'ya götürmez. Belki şöyle ölçüsüz bir sözle aydınlatabilirim bu kavramı: uyumsuz, Tanrısız günahtır.
Sayfa 55 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Bir an daha şimdi. Hep kesmekteler nedense asıldığım ipi...
Sayfa 61 - İş bankası kültür yayınları
Partiler geldi geçti, yalnız adları değişikti, amaçları birdi: Bizi yönetmek, kısacası anamızı ağlatmak. Kürsülere çıkan, gazetelere yazı yazan hiçbir kimsenin insanın içindeki güzelliklerden, o güzellikleri çoğaltmaktan, bizim içimizden çıkan güzellikle dünyanın daha yaşanabilir bir dünya olacağından söz ettiğini duymadım.
Reklam
Daha başka bir deyimle, Kur’an’ın, Tanrı sözleri olduğuna inanmak nasıl kişisel bir hak olabiliyorsa, bunun aksini savunmak da o derece bir haktır. Bu böyle olunca, kişilerin bu hakka sahip olarak Kur’an’ın gökten inme değil, insan yapısı olup, esas itibariyle Muhammed tarafından Arap ümmeti için hazırlanmış bir kitap olduğunu söylemeleri, bu kitabi şeklen ve içeriği itibariyle eleştirmeleri kadar doğal bir şey yoktur. Böyle bir eleştiriye girişenler şunu belirtmek zorunda kalacaklardır ki, Muhammed, ilk başlarda kendisini Araplara gönderilmiş bir “peygamber” olarak ve Kur’an’ı da Arap ümmetine hitaben indirilmiş kitap olarak göstermiş; daha sonra (özellikle Medine’ye geçtikten sonra) giderek güçlenmekle, gerek kendisini, gerekse Kur’an’ı, Araptan başka kavimlere (örneğin, Yahudilere ve Hıristiyanlara) ve nihayet tüm insanlara da gönderilmiş gibi tanıtmıştır.
Metaforlarım beni bile sıkıyor bazen ama buna engel olamıyorum. Bana ağaçlardan ve denizden söz et. Denizin,bakıştığı gökten rengini almasına istinaden yakında ben de maun rengine dönüşebilirim kuvvetle muhtemel. Zarif bir hanımefendi oldum. Artık suyu,şarabı şişeden içmiyorum. Ve bir mendil taşıyorum yanımda kırık beyaz. Beni böyle daha çok seviyor musun? Beni seviyor musun? aç parantez (herhangi bir şeyi ya da) kapa parantez; Hiç sevdin mi? //Hlnr - sonu gelmeyenler
Niyet ettim mutlu olmaya
Ölümlü bir dünyada insana yaraşır şekilde yaşamaktan daha iyi bir şey olabilir mi?
Sayfa 8
güzel hikaye he
Bir gece, Barrington uyurken, Poppy onun çadırına girer ve su kabına zehir akıtır. Zehirci Poppy, kendi çadırına döner. Hemen ardından, Poppy'nin yaptığı hiçbir şeyden haberdar olmayan Lena, parmak uçlarına basarak Barrington'ın çadırına doğru yürür, matarasını bulur ve içindeki tüm su dışarı sızacak şekilde mataranın dibini deler. Sızdırıcı Lena, hemen kendi çadırına kaçar. Sabahın erken saatlerinde, daha Barrington uyanmadan, şarkı söyleyerek kendi eşyalarını toplarlar ve Barrington'ı yalnız bırakıp yola koyulurlar. Barrington uyandığında matarasının boş olduğunu görür; trajik bir biçimde şarkı söyleyerek susuzluktan ölür. Zamanı gelince, çöl polisi ne olduğunu bulur. Bilmece şudur: Genç bayanlardan biri, Barrington'ı öldürdü mü? Poppy der ki: ''Evet, ben Barrington'ın ölmesini istedim ama onun ölmesinde suçlu tutulabilecek kişi ben değilim. Zehir Barrington'ın dudaklarına değmedi. O uyandığında, zehir suyla birlikte akıp gitmişti. O, zehirlenerek ölmedi." Lena der ki: "Evet, ben de Barrington'ın ölmesini istedim ve onu susuz bırakıp öldürmeye niyetlendim. Ama aslında ben zehirli suyu akıttım, böylece onu korkunç bir zehirlenmeden kurtardım." Barrington öldü.
Reklam
Çilek dadında bir roman :)
Kitap hariç, diğer hepsi iftardan sonra... 😅 Çileğin kokusunu aldınız mı? 🍓 Taze geldi. Ham yapmalık 🤤 Neyse, bugün kütüphaneme yeni King romanı daha giriş yaptı. USA Today roman için, "En iyi romanlarından biri." derken, New York Times, "Yürek parçalayan psikolojik bir korku romanı." demiş. Kelepçe mi? O sadece bir süs... Başka bir amacı yok yani... 😬 Romanı, "Zamanı geldiğinde okunacaklar" listesine yerleştirdim bile. 📖🤓
Oyun
Oyun
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir kitabın daha sonuna geldim Yazar anne ve babasını dört sene aralıkla kaybetmiştir. 11 yaşında öksüz kalınca dayısının himayesine verilir. Genç yaşta denizci olur. 20 yıl boyunca denizcilik yapar . Yaşadığı tecrübelerini edebiyatına yansıtmıştır. Kahramanımız Marlow kitapta üç bölümde, üç karanlık olgudan bahsediyor. İnsan eli değmemiş Kongo'nun karanlığını, Avrupalıların yerlilere yaptığı zulmün karanlığını ve her insanın içinde gizli olan kötülük yapma arzusunun karanlığını anlatıyor. Fildişi ticareti bir şirkete kaptan olur. Marlow dan bulunduğu adada yerlileri zorla çalıştıran, sömüren Kurtz u getirmesi istenir... Kitap bu yolculuğu ele alır. Klasik severlere tavsiyemdir. İnce bir kitap olmasına rağmen biraz zor okudum diyebilirim . Bazı klasikler zor okunuyor malesef Başka kitaplarda görüşmek üzere hoşçakalın
Karanlığın Kalbi
Karanlığın KalbiJoseph Conrad · Sms Yayınları · 20204,120 okunma
" Evet , ihtiyar tek bir uzvunu oynatmadan ölmüştü. Son nefesini vermişti , geniş kırlarda bir soluk daha . "
Sayfa 44 - Can
Vasat, yani orta seviye.
Kur'ân'ın lâfızları ve cümleleri bir çok mânaları taşırlar. Buna tefsir terminolojisinde "tabakat'ül maâni", yani mâna tabakaları denir. Onun için, vasat bir okuyucu veya dinleyici bu lâfız ve cümlelerden kendi seviyesindeki mânayı anlarken, daha yüksek seviyede olan bir başkası ikinci bir mânayı anlar ve böylece seviyeler yükseldikçe lâfız ve cümlelerin yeni mânaları ortaya çıkar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.