"..ıstırabım daha büyüktü, çünkü askerin sefaletinin,yoksulunkinden fazla olduğunu, sefaletin her türlüsünü içinde barındırdığını biliyordum; askerin sefaletinde ayrıca daha fazla tevekkül, daha fazla asalet vardı, savaşa dönmek üzere olan asker, itişip kakışarak bir masa kapmaya çalışan uyanıkları görünce, nefret duymadan, filozofça ' başını sallayarak, "Savaş buraya hiç uğramamış sanki," dediği için, daha da dokunaklıydı."