"Bir insan acıdan delirdiğinde, diğerleri onun acısını değil, deliliğini görürler." Bu kitabı okurken ilk gözüme çarpan deliliğiydi benim de. Sonra aralardan sızdı acısı. Acıdan nereye kadar kaçabiliriz ki? Kaçtığımızı sansak da, içimizden taşar, etrafımızı sarar acı. Baktığımıza bulaşır ve hakikatini perdeler. Nihayet onunla göz göze gelebildiğimizde bir çığlık savururuz göğe. Bazılarımız daha hırçındır ve kabul etmek zordur yaşantıları. Ben de bir o kadar hırçın olduğumdan bu kitabı kendime yakın bulup sevdim. Üslubu çok farklı olmasına rağmen Şule Gürbüz’ü anımsattı bana, herhalde o da uzlaşamayangillerden olduğu için.