Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Onlara demiş ki, madem ki siz rüyalarınızı kaybettiniz , o zaman bana umutlarınızı anlatın … Ama dertli kişiler rüyalarında çalınan şeyleri hatırlayamazlarmış bir türlü. Hatırlamadıkları için de umutlarını kuramazlarmış…
Sayfa 113 - Yapı kredi yayınları 5. BaskıKitabı okudu
✩✩✩ Peki o halde Mesnevíde neden "Parçalanmış bir kalp isterim, sırrımı ancak ona söylerim" diye feryat eder bir ney? Ne demek ister aslında? Feryadı neyedir, kimedir? Tabii ki dertlinin halinden dertli anlar... Aşığın ha- linden yine ancak bir âşık anlar. Yanmamış insana, ateşi nasıl tarif edersin? Ömründe deniz görmemiş birine suda boğulmayı nasıl anlatırsın? "Aşıkların sözlerini alıp satan âşık mıdır İçini görmez sarayın vasfeder duvarını" demiştir bir sufi... Aşkı yaşamadan aşkı yazan şairlere çatmaktadır. "Aşıkların sözlerini alıp sağda solda paylaşan kişi, gerçekten aşık mıdır?" diye sorgulamaktadır. "O kişinin durumu öyledir ki, sarayın içini görmemiştir, sadece duvarını anlatmaktadır" diye tarif etmektedir yabancı- ... Gerçek bir aşkı ancak gerçek bir aşık anlar muhakkak ki.. Mevlana'ya "Aşk nedir?" diye sormuşlar. "Nasıl anlatayım ki, ben ol ki bilesin" demiş...
Sayfa 56 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
youtu.be/A6640CNSv4I Diğer Mustafa Kutlu kitap inceleme videoları: 1. Ortadaki Adam: youtu.be/Oc5vD5MuVaI 2. Gönül İşi: youtu.be/FiAD4Fc5G-g 3. Yoksulluk İçimizde: youtu.be/EimGMCmcj9Y 4. Bu Böyledir: youtu.be/Hr5mLJwncC8
Tarla Kuşunun Sesi
Tarla Kuşunun SesiMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20172,249 okunma
Derler ki bu iki unsur birbirine âşıktır. Suyun sesi ilâhidir. Dönüp durmak semadır. Zerre sema eder, âlem sema eder. Ay döner, gezegenler döner, dünya durmaz döner. Neden? Çünkü kâinat aşk sarhoşudur. Taş ile buğdayın aşkı birbirini yakar, bir kokulu buğu çıkar. Un öğütenler bilir. Ne demiş karındaşımız: Benim adım dertli dolap. Dolap niçin iniler? O da aşk sarhoşudur. Bunlara teknoloji diyenler çarpılır.
_İnsan, ya insan gibi akıllıca söylemeli yahut hayvanlar gibi susmalıdır! _Sessizce bir köşede oturan sağırlarla dilsizler, gevezeden daha üstündür. _Her ormanı boş sanma, belki de kuytuluklarında bir kaplan uyuyordur. _Hastaya şeker vermek günah olur, çünkü ona acı ilaç fayda verecektir. _İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun. Çok
_Tanrıları, tıpkı insanlar gibi sevgi ve nefretle harekete geçen, armağan ve kurbanlarla etkilenen duygulu ve zeki varlıklar diye biliriz. İşte, dinin kökeni budur. Dolayısıyla, puta tapıcılığın ya da çoktanrıcılığın da kökeni budur. Tanrısal varlıkları yetkinliğin en son sınırlarına değin yücelte yücelte, sonunda birlik ve sonsuzluk, yalınlık ve
Reklam
"Derler ki, bu iki unsur birbirine aşıktır. Suyun sesi ilahidir. Dönüp durmak semadır. Zerre sema eder, alem sema eder. Ay döner, gezegenler döner, dünya durmaz döner. Neden? Çünkü kainat aşk sarhoşudur. Taş ile buğdayın aşkı birbirini yakar, bir kokulu buğu çıkarır. Un öğütenler bilir. Ne demiş karındaki: Benim adım dertli dolap. Dolap neden iniler? O da aşk sarhoşudur. Bunlara teknoloji diyenler şaşkın olur."
Üstad Necip Fazıl Kısakürek ne güzel demiş
sökelim sahte su borulanını, ev ev merhamet şebekesi kuralım Okşanmadık yetim, doyurulmadık aç, giydirilmedik çıplak, dokunulmadık dertli yürek bırakmayalım Gelin alemlere rahmet Resûlumüzůn manevi huzurunda Onu rahmetiyle yaşatmaya söz verelim ve merhamet duasına "amin" diyelim: "Allah'ım! Senin katindan öyle bir rahmet istiyoruz ki, o rahmet vasıtasıyla kalbimizi doğru yola ilet. " Amin
Sayfa 132 - DİP YAYINLARIKitabı okudu
140 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Harp Çantası" Üzerine Değinmeler "Harp Çantası" Şair Ali Celep'in, Kdy Yayınları etiketiyle, Nisan 2023'de okurlarıyla buluşturduğu şiir kitabı. Otuz dört şiirin yer aldığı kitap yüz otuz sekiz sayfa hacmindedir. Şiirlerde yer yer farklı kelimeler ve imgelerle karşılaşılsa da şiirlerin geneli yalın ve kolay
Harp Çantası
Harp ÇantasıAli Celep · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 20234 okunma
sana iyi gelemem ben değilim ki demiş şule ablam
Ben kendimi ömrüm boyu, neden bilemem, sebeplerini bilemem, bir kusur timsali olarak gördüm. Bir kusur sürahisi idim de ne akıtsam öyle akıtır, kusurlu akıtırdım. Hep eksik ve kırıktım da tamamlanamazdım. Hep yarım ve yanlış anlamadaydım da doğrulamazdım. Hep bir ayıp gizlemek zorundaydım da bu ayıp zaten bendim, bundan kurtulamazdım. (...) Dertli olduğumu ve deva bulmaz olduğumu elbet biliyordum ama kusur bilmezliğin de bir sıhhat olduğunu zannedecek kadar hasta değildim. Hasta idim de kusursuzluk sıhhat ise ben ancak nezle idim. Nezlemle herkesi öpesim vardı da yine de iğreniyordum. daha az
Reklam
Derler ki bu iki unsur birbirine âşıktır. Suyun sesi ilâhidir. Dönüp durmak semadır. Zerre sema eder, âlem sema eder. Ay döner, gezegenler döner, dünya durmaz döner. Neden? Çünkü kâinat aşk sarhoşudur. Taş ile buğdayın aşkı birbirini yakar, bir kokulu buğu çıkar. Un öğütenler bilir. Ne demiş karındaşımız: Benim adım dertli dolap. Dolap niçin iniler? O da aşk sarhoşudur. Bunlara teknoloji diyenler çarpılır.
Leylâ...
"Sofu: –Ey benim derdi dağlardan büyük kardeşim, dedi, bu köprünün hikâyesin bilir misin? Yanık Kerem nereden bilsin köprünün öyküsünü. –Bu köprü ben diyeyim Nuh sen de İshak nebiden kalmadır. Her fani gibi yaşlandıkça bir yapısı düşer olmuş. Rivayet ederler ki bir gün garip bir çoban karşıya geçerken birer birer yitirmiş koyunlarını burada. Yitip giden hayvanların ardından bakarak:'Ey akılsızlar!' diye ünlemiş, 'Ne vardı öte tarafta sanki bir kaval sesi bile duyamayacaksınız!' Dertli Kerem: –İşte böyle kan kardeş...demiş. Bu denî dünya böyledir. Koyunun kuzunun lisanından anlamam ama hayvancağızlar o billur suların aynasında bir Leylâ'nın suretini görüp kanmışlarsa ayıplamak hatadır."
Sayfa 92 - Kerem ile Sofu
"İnsanın derdi ne kadar büyük olursa gülüşü o kadar sıcak dururmuş, Öyle derler bizim buralarda. O derdin büyüklüğü neye göre ölçülür biçilir bilmem ben, fakat birinin gülüşünün sıcaklığını hissettim mi anlıyorum ki derdi çok... Güzelmiş derdiyle..."demiş Neşet Ertaş. Güzel de demiş. Ah benim dertli derdim. Yaslandığım duvar kahkaha attığım bir gün tam şakaklarımdan çehremi yakalayanım... Elimde çiçeklerle girdiğim odanın soğuk karyola köşesinde asık suratlı bekleyenim.... Akan gözyaşımın ardına bir gözyaşı daha kitleneyim. Gitmeye koyulduğum an eteklerime yapışanım. Ah benim sadık derdim, ne yapacağım ben seninle?
100 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.