Canım Kızım; Meğer sanaymış yolculuğum. Burgun kendime neden yasadığımı sordum; bir anlamı olmalıydı basımdan gecen onca şeyin; bir karşılığım olmalıydı hayatta.bu soruyu sorduğumda kendime yirmi üç yasındaydım. Ellerim yaslanmamıştı henüz ama soluk soluğa kalmış yorgun bir çocuktum, bildiğim her şeyden, herkesten uzaktaydım.. Yalnızlık,
Nick Allen, Lincoln İlkokuluna giden beşinci sınıf öğrencisidir. O, “tamamen kendine özgü” ve “bir dolu dikri olan ve onları kullanmayı iyi bilen” bir çocuktu. Üçüncü ve dördüncü sınıfta yaptıkları ile bunu kanıtlamıştı. Herkes bilirdi ki beşinci sınıf farklıydı çünkü beşinci sınıf ortaokula hazırlık yapılan bir sınıftı. Ayrıca beşinci sınıfta
Reklam
Başlangıçta sükut var idi.Ve her yer karanlık idi. Ve Yaradan Yegah makamında terennüm eyledi. Ve bu ışıltılı nağme ile etraf nur oldu. Ve nağme boşlukta yankılanıp geri döndü. Ve Yaradan, bu Yegah nağmenin güzel olduğunu gördü. Ve akşam oldu ve saban oldu, birinci gün. Ve Yaradan Dügah makamında terennüm eyledi. Ve suların ortasında bir azim
Sayfa 138 - İLETİŞİMKitabı okudu
İhtiyar Giritli, eski günleri, Türkiye dönemini hatırladı; babasının sözleri ve insanlar Allah'tan korkup inandıkları için o dönemde olan mucizeler aklına geldi. — Nah işte, şu gördüğünüz ben... ben, Barba Anagnostis, mucize kabilinden doğdum, mucize kabilinden işte! Size nasıl olduğunu anlatsam, şaşkınlık içinde şöyle dersiniz:
Can YayınlarıKitabı okudu
Bir zamanlar bir narın kalbinde yaşarken bir tanenin şöyle dediğini duydum, “Bir gün bir ağaç olacağım ve rüzgâr dallarımda şarkılar söyleyecek ve güneş yapraklarımda dans edecek ve tüm mevsimler boyunca güçlü ve güzel olacağım.” Sonra başka bir tane konuştu ve dedi ki, “Senin kadar gençken, benim de böyle hayallerim vardı; ama şimdi olayları ölçüp tartabiliyorum, umutlarımın boşa çıktığını görüyorum.” Ve üçüncü bir tane söz aldı, “Bizde böyle parlak bir geleceği yaratacak cevher görmüyorum.” Ve dördüncü dedi ki, “Parlak bir gelecek olmadan, hayatımız ne aşağılık bir şey olurdu!” Beşinci dedi, “Neden ne olacağımızı tartışıyoruz ki, daha kim olduğumuzu bile bilmiyoruz.” Ama altıncı yanıtladı, “Her ne isek, öyle devam etmeliyiz.” Ve yedinci dedi ki, “Her şeyin nasıl olacağına dair kesin bir fikrim var ama kelimelere dökemiyorum.” Sonra sekizinci konuştu – ve bir dokuzuncu – ve onuncu – sonra birçoğu – sonra hepsi bir ağızdan ve artık seslerini birbirinden ayırdedememeye başladım. Hemen o gün bir ayvanın kalbine yerleştim, orada taneler azdı ve neredeyse sessizdiler
Sayfa 165 - Kafekültür Yayıncılık (e-pub)
Valence Sipahilerinin Körfez’e Doğru Yola Çıkışları
1991 yılının ilk aylarına Körfez Savaşı hazırlıkları ve adım adım ilerleyen sorumsuzluğum damgasını vurdu. Kar, trenlerin yolunu keserek, sesleri bastırarak her yeri kapladı. Neyse ki Körfez’de hava sıcaklığı düşmüştü; askerler güneş gözlüklerini çıkarmadan çıplak gövdelerini ıslattıkları yaza göre daha az pişiyordu. Ah! Şu yakışıklı yaz
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyacak
Reklam
335 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.