Hayatımı değiştiren kitap!
Hayatımı değiştiren film!
Hayatımı değiştiren olay!
Ne çok duyuyoruz değil mi böyle cümleleri hayatta? Peki hiç canlı örneği ile karşılaştınız mı?
Yıllar yıllar önceydi. - Tamam o kadar yaşlı değilim kabul ediyorum.- Üniversite sıralarındaydım. Çocuk Edebiyatı dersimize giren hocamız "Güneşin Çocukları" diye
Bu kitabı en iyi kim anlar biliyor musunuz?
Köyde büyümüş olanlar anlar!
Okumayı çok isteyip okuyamamış olanlar anlar!
Biz kitabı nerede görüyorduk, okutmadılar ki, diyenler; hayatla erken mücadeleye girenler anlar!
Kabul edin, birçoğumuzun evinde çocukluk dönemi boyunca
Kur'an'ı Kerim dışında kitap olmadı. Elbette bu konuda daha avantajlı olanlar
Nigâr Hacızade
Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor.
Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü
Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Bir uyarı ile yorumumu başlatmak istiyorum. Lütfen kitabı oruçluyken okumayın. Yoksa sonunuz benim gibi iftar sonrası kek krizine girerek sonuçlanıyor. Arkadaş benim tatlıyla aram olmamasına rağmen delirecektim. Neyseki orucu bozmadan kitabı bitirmeyi başardım.
Shopie leydi kimliğini evde bırakarak bir derginin yemek köşesi yazarlığını yapıyor.
"...Oblomovluk, bir asosyallik değil, antisosyallik, tembellik değil şuurlu atalet, agorafobi değil, bir varoluş trajedisidir. İnsanlara, topluma ve dünyaya duyulan bir nefretin değil, tanrıya ve kadere sitemin ifadesidir. Oblomov, temiz yürekli, iyi niyetli, dürüst ve zeki bir kişiliktir. Duygusal ve saftır. İnançlı ve ahlaklıdır. Her şeyi
Doğan Cüceloğlu'nun söyleşi kitabını okuduktan sonra Muazzez İlmiye Çığ'ın söyleşi kitabı ile 2.bu tarz okuduğum kitap oldu.
Bu tarz söyleşilerin faydası o kadar oluyor ki bir kere farkındalığınızın olmasını sağlıyor ve hayata hangi pencereden baktığınızı ya da bir pencereden daha bakıyor muydunuz onun bilincinde olmanızı
insanın vücudu sağlıklı yaşamı devam ettirebilmek ve yaşayabileceği en sağlıklı hayatı en uzun süre devam ettirebilmek için programlanmıştır. Yaşam tarzımız, hayata karşı tutumumuz, beslenmemiz ve psikolojimiz vücudun hastalıklara karşı savunma ve savaşma gücünü destekler ya da baskılar. Vücut fizyolojisi, kişinin yaşama yaklaşımı, yaşam sevinci
Konuş ve doğrula,
Her zamankinden daha çok düşüp
Uzaklaşıyor yaşanacak ne varsa,
Bir etkinlik çünkü onların yerine geçen şey,
İmgeleri olmayan,
Bağladığı kabuklar çatlıyor isteyerek,
O içerden büyüyünce,
Başka türlü sınırlayınca kendini.