Pişmanlıklar, keşkeler, aşklar, sevgiler, kıskançlıklar, dostluklar, umutlar, kaygılar, korkular, ihanetler, entrikalar, sırlar, vedalar, ayrılıklar, ölümler, buluşmalar ve daha nicesi, bir eserde toplanmış... Bir Dostoyevski klasiği...
Ezilenler, yazarlık yapan İvan Petroviç'in ağzından anlatılıyor. Kitap, iki temel konu üzerinden ilerliyor. İlki, Prens'in oğlu Alyoşa ile İhmenevlerin kızı Nataşa'nın birlikteliği, ikincisi ise yaşlı bir ihtiyar olan Yeremia Smith'in ölmesiyle, torunu Yelena'nın ortaya çıkması. Bu iki konu bir şekilde birbirine bağlanıyor, hem de en şaşırtıcı yerinden...
Dostoyevski, karakterlerinin analizlerini ve ruh tahlillerini öyle ustalıkla yapıyor ki, iç dünyalarını sanki kendi yaşıyormuşçasına öyle başarılı yansıtıyor ki okurken kapılıp gitmemek mümkün değil... Bu hem mesleğim gereği benim hayranlığım hem de Dostoyevski'nin mutlak başarısı...