Entelektüel altyapıyı oluşturan işte bu meraktır
Gülten Akın, Dostoyevski, Tolstoy ve birçok klasiği, Nâzım Hikmet’i, bir zamanlar Yozgat’ta öğretmenlik de yapan Sabahattin Ali’yi çok erken tanıyan, uzun süre, eline ne geçerse durmadan okuyan, sokağa atılmış bir gazete parçası bile saldırısından kurtulamayan, yazılı her kâğıt parçasını kutsal sayıp yerden kaldırıp bir duvar kovuğuna koyan babaannesinin peşinden ayrılmayan bir meraktır.
Ne yapıyor Köy Enstitüsü?
Alıyor çocuğu dünya kültürünü veriyor; Dostoyevski okutuyor, Tolstoy okutuyor, Balzac okutuyor, Mevlana okutuyor. Yani İslam klasiği de okutuyor, dünya kültürünü okutuyor, Yunan felsefesini okutuyor. Dünya müziğini öğretiyor.
Herkes bir veya birkaç enstrüman çalıyor; mandolin çalıyor, keman çalıyor, piyano çalıyor. Edebiyat öğretiyor, müzik öğretiyor, felsefe öğretiyor.
Köyde geçerli zanaat öğretiyor; arıcılık öğretiyor, duvarcılık öğretiyor, elektrikçilik öğretiyor. Ve dünya kültürü ile dünya sanatı ile donattığı, köyde işe yarayacak zanaat bilgileri ile teçhiz ettiği, silahlandırdığı bu çocukları mezun edip köye geri yolluyor.
•
İşte bu, dünya çapında bir eğitim ihtilalidir. Eğer devam etseydi, Türkiye bugün çoktan AB'nin de üyesiydi; AB'nin de öncüsüydü hatta.
Hiç kuşkunuz olmasın!
Sayfa 154 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
