238 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Tarih, felsefe ve fantastik üçlüsünün harmanlandığı bir kitap olmuş. Fantastik bazı kısımları bilinçaltıma nasıl işlediyse okumaya başladığım gün rüyamda kitapla benzerlik gösteren rüyalar görmüştüm. Aslında okurken de hangisi düş hangisi gerçek ayırt edemiyorsun. Rüya-gerçeklik ilişkisi üzerine yoğunlaşılmış.
René Descartes
René Descartes
"Düşünüyorum öyleyse varım" felsefesi ele alınıyor. Bunların hepsini Osmanlı dönemi ve günümüz ile karıştırarak bize sunuyor. Tarihi kişilikleri gerçeğe yakın karakterle bir arada işliyor. Kafamda milyon tane soru canlanıyor okurken; -Sahi biz düşündüğümüz için mi vardır her şey? -Yaşadığımız hayat gerçek mi yoksa hepsi birer düşten mi ibaret? -Düşünüyorum öyleyse kimim? vs vs. Bu soruların cevaplarını bulmak en azından seni tatmin edecek cevaplara ulaşmak seninle zihnin arasında var oluyor. Neyi ne kadar bilmek, öğrenmek ve düşünmek istersen. İlk başta sürekli sözlük kullanmamızı gerektirecek eski sözcükler kullanılsada korkmayın öyle ilerlemeyecek sonrasıda dili gayet akıcı ve anlaşılır. Farklı bir bölüme geçtiğinde daldan dala atlıyor izlenimi yaratabilir ama okudukça önceki olay örgüsüyle birleşiyor her şey. Akademik tarzda olmayan tarihi roman olayına hiçbir zaman sıcak bakmazdım aslında ama
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlası
şans verilebilir. Seni pişman etmeyecek.
İhsan Oktay Anar
İhsan Oktay Anar
postmodern yaklaşımıda kendini sevdirecek türden.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,8bin okunma
Reklam
Evrendeki yerimiz, evrenin kendisi, her şey ama her şey her saniye giderek daha hızlı değişiyor. Bu gezegenin yüzünde duran her birimiz, hepimiz ileriye doğru hareket ediyoruz ve bir daha asla geri dönmüyoruz. Gerçek şu ki, durağanlık bir fikirden, bir düşten ibaret. Terk etmek zorunda bırakıldığımız bütün o yerlerde o buyur edici, dostane ışıkların hala parlıyor olduğu zannından ibaret.
Hem zaten alelade bir düşten, birbiri ardı sıra gelen rastlantısal imgelerden ibaret değil mi yazdıklarım?
Sayfa 44 - Cem yayıneviKitabı okuyor
Bazıları için insan yaşamı yanlızca bir düşten ibaret,nereye gidersem gideyim,bu duygu benim de peşimi hiç bırakmıyor. İnsanın faliyet içindeki ,araştıran yeteneklerinin engellenerek sınrılandığını görünce,tüm mesleklerin zavallı yaşamımızı uzatmaktan başka bir amacı olmayan gereksinimleri karşılamaya yaradığını ve bir de arasında sıkışıp kalınan duvarlara renkli figürler ve aydınlık manzaralar resmedildiği için meraklarımızla ilgili bazı noktalardaki tüm avuntuların yalnızca düşsel bir teslimiyet olduğunu gözlemlediğimde-Ancak kendi içime dönersem bir dünya buluyorum ! Yine tavsir ve etkin bir güçten çok ,sezgi ve belirsiz bir arzuya yön veren bir dünya bu.O zaman her şey birbirine karışıyor ve arkasından düşler içinde dünyaya gülümsemeyi sürdürüyorum.
Sayfa 9 - kültür
Bazıları için insan yaşamı yalnızca bir düşten ibaret, nereye gidersem gideyim, bu duygu benim de peşimi hiç bırakmıyor. İnsanın faaliyet içindeki, araştıran yeteneklerinin engellenerek sınırlandığını görünce; tüm mesleklerin zavallı yaşamımızı uzatmaktan başka bir amacı olmayan gereksinimleri karşılamaya yaradığını ve bir de arasında sıkışıp kalınan duvarlara renkli figürler ve aydınlık manzaralar resmedildiği için meraklarımızla ilgili bazı noktalardaki tüm avuntuların yalnızca düşsel bir teslimiyet olduğunu gözlemlediğimde bunların hepsi beni dilsizleştiriyor. ANCAK KENDİ İÇİME DÖNERSEM BİR DÜNYA BULUYORUM! Yine tasvir ve etkin bir güçten çok, sezgi ve belirsiz bir arzuya yer veren bir dünya bu.O zaman her şey birbirine karışıyor ve arkasından düşler içinde dünyaya gülümsemeyi sürdürüyorum.
Sayfa 9 - kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.