Hayatımda bir daha böyle bir kitabı asla bulamam.... İnanılmazdı, hikaye muhteşemdi, anlatım mükemmeldi. Şimdilerde o kadar güzel, okunan ve bilinen kitapları bi yana bırakıp, sadece bu kitabı tavsiye ediyorum herkese...
Yazarı dram türünü pek sevmesem de beğenerek okuyorum.Çünkü kitaplarında belli bir yere takılıp kalmayan , okurlarına bilgiyi aşılamayı seven bir yazar.Bu kitabında Kore halkı hakkında fikirlere sahip olmakla kalmayıp Havai'ye bir nevi ziyaret yapıyorsunuz.Yer yer üzüleceğiniz yer yer gülümseyeceğiniz hoş bir yapıt.Dram sevenlere tavsiye ederim.Ayrıca bu kitabı sevenlerin aynı yazarın Bir Düşten İbaret adlı kitabını da tavsiye ederim.
Nereden başlayacağımı bilmiyorum, yani romanda eksiklikler var, çok renksiz. Üslup olarak son derece sıkıcı buldum diyebilirim. Bitmesi için romanla savaş halindeydim desem yeridir bence. Bir de sıklıkla yazım yanlışları ile karşılaştım. Tabi bu da üstüne tuz biber ekti tabiri caizse. Sırf başladığım için sonuna kadar okumak zorunda kaldım. Açıkçası bu kitabın bu kadar renksiz, sıkıcı, sönük olacağını düşünmüyordum. Sıkıcı olduğunu hissettiğim zaman keşke okumasaydım dedim, ama artık çok geçti, başlamıştım bir kere... Kısacası kitap bende bir sonraki sayfaya ait merak uyandırmadı, bu kitap benim için tam bir hayal kırıklığı... Başarısız bir üslup eşittir yetersiz yazar misali anlayacağınız...
Cüzzam (lepra) hastalarının yürek burkan yaşam mücadeleleri ve
hasta yakınlarının hayatlarına etkisi konusunda oldukça kapsamlı,
gerçeklerin yansıtıldığı okunması gereken bir roman.
Cok fazla yabanci kelime var ve bunlarin anlami yazilmamis.Ayrica basim hatasi ve devrik cumle sayisi da rahatsiz edici derecede fazla.Tum bunlara ragmen ilginc olan konusu sizi kitabi bitirme konusunda cezbediyor.
7 yaşıındaki Havaili Rachel in cüzzam teşhisiyle değişen hayatının hikayesi. Çok dokunaklı güzel bir hikaye. Kitap konu olarak çok güzel ancak kitapta çok fazla imla hatası var ve bazı kelimeler hiç tercüme edilmeden aynen yazılmış. Bu yüzden okuma sırasında dikkati dağılıyor insanın. Konusu açısından uygun psikolojide okunası bir kitap. Tabii imla hatalarını ve tercüme edilmemiş kelimeleri gözardı edebilirseniz.
Bir düşten ibaret kitabinda, gecmiste yaşanilan cüzzam hastalarinin dramini anlatiyor. Basrol oyuncusu da diger cüzzam olan hastalarla beraber bir adaya hapsediliyor.
Bazıları için insan yaşamı yalnızca bir düşten ibaret, nereye gidersem gideyim, bu duygu benim de hiç peşimi bırakmıyor. İnsanın faaliyet içindeki, araştıran yeteneklerinin engellenerek sınırlandığını görünce; tüm mesleklerin zavallı yaşamımızı uzatmaktan başka bir amacı olmayan gereksinimleri karşılamaya yaradığını ve bir de arasında sıkışıp kalınan duvarlara renkli figürler ve aydınlık manzaralar resmedildiği için meraklarımızla ilgili bazı noktalardaki tüm avuntuların yalnızca düşsel bir teslimiyet olduğunu gözlemlediğimde - bunların hepsi Wilhelm, beni dilsizleştiriyor. Ancak kendi içime dönersem bir dünya buluyorum! Yine tasvir ve etkin bir güçten çok, sezgi ve belirsiz bir arzuya yer veren bir dünya bu. O zaman her şey birbirine karışıyor ve arkasından düşler içinde dünyaya gülümsemeyi sürdürüyorum.