Sabahattin Ali
Sana 'Kuyucaklı Yusuf' veriyorum bak! En iyi yazarlarımızdan birinin. Seveceğini umarım. Oku bitir; konuşalım. Bunu beğenirsen, hikâyeleri var, onları okursun; konuşuruz. Bir de çevirisini biliyorum; belki Sana 'Kuyucaklı Yusuf' veriyorum bak! En iyi yazarlarımızdan birinin. Seveceğini umarım. Oku bitir; konuşalım. Bunu beğenirsen, hikâyeleri var, onları okursun; konuşuruz. Bir de çevirisini biliyorum; belki bulabilirsin. 'Fontamara' okumanı isterim. Oku konuşalım. Halkımızın en doğru sözlü yazarının başına gelenleri de anlatacağım sana. Fakir Baykurt - Kara Ahmet Destanı (s.174)
Kara Ahmet Destanı
Kara Ahmet Destanı
Fakir Baykurt
Fakir Baykurt
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı Yusuf
Fontamara
Fontamara
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
"Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler; 'Bu işi yapamaz.' dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir."
Reklam
"Bir kalp, zamanla ne kadar çok yaralandıysa, o kadar çok şey öğrenir ve o kadar güçlü olur." - Nikita Gill
Siz gemiyi idare eden bir kaptan gibisinizdir. Kaptan doğru emirleri vermelidir, yoksa gemi batar.
İnsanlığa para kadar zarar vermiş başka bir icat yoktur dünyada. Para kentleri tutsak eder, yuvalar yıkar, dürüst insanları baştan çıkararak utanca boğar, insanları kurnazlığa yönlendirerek, her hareketlerinde saygısız olmayı öğretir.
Sayfa 12 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okuyor
Belki kurudum ama inatla ölmüyorum. Yeşillenmem bir yağmura bakar.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Andolsun, size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir, size çok düşkündür, müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur.” (Tevbe, 9/128) Mesaj: 9. Resûlullah’ın ümmetine olan düşkünlüğü bizim için büyük bir nimettir. 10. Peygamberimizin bizi sevdiği gibi biz de onu canımızdan çok sevmeliyiz.
Yol mu yordu, yoksa yol mu uzadı? Varamadık bir türlü istediğimiz yere. Arafta kaldı her yanımız, ne eskisi gibi olabiliyoruz ne de kendimizi tamamlayabiliyoruz.. H.
“…içinde acı bir izlenim, adeta eski sevginin azalmış olduğuna, ikisi arasında zaman ve uzaklığın yavaş yavaş ayırıcı bir ağ ördüğüne ilişkin bir duygu vardı…”
Kutup bölgelerini işgal etmeye çalışan, genellikle de yıkıcı sonuçlarla karşılaşan adamları düşündüm: Amundsen, Andrée, Strindberg ve Nansen. Özellikle de Danimarkalı-Norveçli ordu mensubu Claus Paarss. Paarss 1728 yılında kendilerinden iki yüz yıldır haber alınamayan Norveçli yerleşimcileri bulmak için Grönland'a gitmişti. Yapılacak keşif gezisini planlarlarken bir grup genç Norveçli erkeğin bilinmeyen kıtanın dört bir yanırı kayakla dolaşarak araştırmasının fazla sorun çıkarmayacağını düşünmüşlerdi. Paarss, Kuzey Atlantik'i yirmi asker, on iki mahkûm, bir grup fahişe ve on iki atla geçmişti fakat kıtaya geldiklerinde Paarss'in doğa şartları ve kendi adamlarıyla kaçınılmaz mücadelesi başlanmıştı. Adamları ayaklanmıştı, onların isyarırı bastırmasından hemen sonra da mürettebatı iskorbüt ve çiçek hastalığından teker teker ölmeye başlamıştı. Atlar da ölmüştü. Böylece Paarss kıtayı sivri uçlu buz bloklarının arasında yayan olarak katetmede iki kez başarısızlığa uğramıştı. Sonunda yerli Grönlandılar bile koloniyi terk etmişler ve Paarss'ın kıtaya aileleriyle birlikte Dánimarkalı aristokratları yerleştirme hayali suya düşmüştü.
Sayfa 299 - Yabancı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Eğer bitmiş bir şey sana acı veriyorsa, duyduğun acı o şeyin kendisinden değil; verdiğin değerin ona değmemesindendir. William Golding
Lucius yine araya girdi: "Sanatta dürüstlükten söz etmenin her zaman sakat bir yanı vardır. Sanatçı için, sanatın geleneksel sonrasız kurallarına sadık kaldığı takdirde dürüst olduğu söylenebilir ama aynı zamanda da geleneğin arkasına saklandığı için böyle davranmasının dürüstlükle bağdaşmadığı da söylenebilir. Homeros'un biçimini benimsediğimizde dürüst mü oluyoruz? Gençlerin bir Vergilius'a benzemek istemeleri, dürüstlüğe aykırılık anlamına mı geliyor? Ya da örneğin ortaya bir sürü zevksizlik çıkardıklarında daha mı dürüst oluyorlar?" "Lucius, dürüst olmak ya da olmamak sorusu, aslında artık sanatın alanına giren bir soru değil; bu soru, insan hayatındaki en önemli noktayı hedef alıyor ve o zaman sanat, her zaman insanca şeyler dile getirmesine rağmen neredeyse bir ayrıntı olarak kalıyor."
Toprak — BekleyişKitabı okuyor
Günaydınn
*~●。。。Olan biteni anlamak için zihninize attırmadığınız takla kalmaz.
Sayfa 42 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
174 syf.
8/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Beyaz Gemi
Ben kitabın sonunu böyle beklemiyordum, çocuğun tutumunu Mümin Dede yapar demiştim ama ters köşe oldu biraz ve Orozkul'un somut bir şekilde cezalandırıldığını görmeyide çok isterdim. Açıklama kısmında sonla ilgili temel düşünce verildiği için sonradan hak verdim.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 199969,3bin okunma
“Düşüncesiz coşkunluk yolunu şaşırmış bir gemiye benzer.”
Sayfa 92
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.