Yolunuzun üzerinde oyuncaklar Karpuz kırmızısı Muz sarısı Ölüm siyahı Siz hangi ülkenin sürgünüsünüz çocuklar Eflatun bir mağaradan Âmâ gibi bakarken gözleriniz Neden öyle yaşlanmışsınız Ecel kadar hüzünlü Sonbahar kadar güzelsiniz
Akhilleus
"'Oğlum, arkadaşın Patroklos'un ölümünün intikamını almak için Hektor'u öldürürsen, sen de öleceksin. Hektor'dan hemen sonra ölüm sırası sana geliyor.' Ancak o, bunları duyduğunda, ölümü de tehlikeyi de umursamadı. Dostlarının intikamını almayan bir korkak gibi yaşamak onu daha çok korkutuyordu. 'Kıvrık uçlu gemilerin yanında, toprağa yük olacak şekilde utanç içinde yaşamaktansa, bana haksızlık edeni cezalandırdıktan sonra ölürüm daha iyi!' dedi. Onun ölümü ya da tehlikeleri umursadığını mı sanıyorsun?"
Reklam
236 syf.
·
Puan vermedi
Ölümsüzlük mü, Sonsuz Gençlik mi?
5/5 Kitabı kısaca özetlersem, ölümün birdenbire tatile çıktığı bir ülkede gelişen olayları okuyoruz. Başta herkes seviniyor, şenlik oluyor. Ardından ölümün olmamasının sorunları ile yüzleşiyoruz ve bu sorunlar çeşitli akıl almaz çözümler sunuyor. Saramago'nun yazım tarzı ile akıcı bir serüvenin içine dalıyoruz. Bu serüvende ölümün
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,7bin okunma
Ey insan , kendisine biraz saygısı olan bir insanın yaşam ve ölüm risklerini hesaplaması gerektiğini düşünerek yanlış yapıyorsun . İnsanın sadece eylem sırasında doğru mu yanlış mı , iyi birisi mi kötü birisi gibi mi davrandığını hesaplaması gerekir .
Bir eylemin gerçekten cesurca bir eylem olabilmesi için Sokrates açısından değer bilgisine ihtiyaç vardır. Başka bir deyişle, eylem sahibinin yöneldiği hedefin, bu hedefe ulaşmak için savaşırken göze aldığı tehlikelerin değerine ilişkin bilgiye sahip olması gerekir. Buna göre kişi, öncelikle böyle bir değer bilgisine sahip olacak, ,bu bilgi doğrultusunda bir takım hükümler verdikten sonra da eylemde bulanacaktır. İşte ancak bu eylem, cesur nitelemesini kazanabilir. Bunu bize en iyi göstermiş olan kişi de, sadece düşünceleriyle değil, fakat eylemleriyle de bizzat Sokrates'in kendisidir. Sokrates'in Savunması'ndan da bildiğimiz üzere, Sokrates kendisine verilmiş olan ölüm cezasına karşı yasa gereği alternatif bir ceza talep etmiş olsa, ölümden kurtulabilecektir. Yine o, hapishanede ölüm cezasının infazını beklerken, dostlarının sözüne uyup hapisten kaçırılma ve böylelikle yakayı bir kez daha sıyırabilme imkanı bulmuştur. Oysa herkes gibi ölümden korkan, fakat ölümle kıyaslandığında, asıl korkulması gerekenin hayatını tekzip etme, ahlaksızlık ve ruhunu kötürüm etme olduğunu bilen Sokrates, ne kendisine alternatif bir ceza istemiş, ne de hapishaneden kaçırılmayı kabul etmiştir.
...iyi için,kötü için olduğundan çok daha iyi bir şeydir ölüm.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Yolunuzun üzerinde oyuncaklar Karpuz kırmızısı Muz sarısı Ölüm siyahı Siz hangi ülkenin sürgünüsünüz çocuklar Eflatun bir mağaradan Âmâ gibi bakarken gözleriniz Neden öyle yaşlanmışsınız..
kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim sessiz akan bir ırmağım geceden git dersen giderim kal dersen kalırım
O hâlde ölümün iyi bir şey olduğuna dair büyük bir umut bulunduğunu düşünebiliriz. Ölüm şu iki şıktan biridir. Ölüler ya hiç var olmaz ve hiçbir şey hissetmezler ya da söylendiği gibi ölüm bir değişimdir, ruhun buradan başka bir yere göç etmesidir.
Burada iyi bir şeyin söz konusu olmasına ilişkin umudun ne kadar büyük olduğunu, şu yoldan da düşünelim hadı. Çünkü ölüm, iki şeyden ancak biri olabilir. Ya bir tür hiçliktir -öyle ki, ölenin hiçbir şeyi herhangi bir şekilde algılaması söz konusu değildir ya da öne sürüldüğü gibi ruhun bir tür öte tarafa geçmesi, başka yere göçü söz konusudur. Buradan başka bir yere. Artık hiçbir duyum algısı, hiçbir duygu değil de sadece uyuyanın hiçbir düş görmediği bir tür uyku söz konusuysa, ölüm harika bir kazanç olur. Çünkü, bir kimse böyle hiçbir düş görmeyecek kadar iyi uyuduğu bir geceyi düşünecek ve yaşamının öteki gecelerini. günlerini bu geceyle karşılaştıracak ve iyi bir yoklamanın ardından, yaşamının kaç gecesinde, gününde bu geceden daha iyi ve rahat yaşadığı ona sorulursa, sadece sıradan, herhangi bir yurttaş değil, büyük kral bile böyle güzel, rahat geçirilmiş günlerin ve gecelerin, ötekilere göre devede kulak olduğunu kabul edecektir. Ölüm böyle bir şeyse, onun bir kazanç olduğunu söylüyorum. Çünkü bütün bir zaman akışı, tek bir geceden daha uzun gelmeyecektir bize.
Sayfa 61 - Ema Yayınları #savunmaKitabı okudu
Reklam
Hayatını gerçekten felsefeye adamış bir insanın, ölüm karşısında cesaretini yitirmemesi ve öldükten sonra öbür dünyada büyük nimetlere kavuşacağını umması bana çok doğal geliyor.
Bir Eflatun Ölüm
Behçet Aysan
Behçet Aysan
kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim sessiz akan bir ırmağım geceden git dersen giderim kal dersen kalırım
Çizer Eflatun Nuri bir söyleşisinde şöyle bir şeyden bahsediyordu, aklımda kaldığı kadarıyla: “Bir trenin penceresinden gözüm güzel bir kıza takılmıştı. Tren hareket edince onu daha fazla görebilmek için geriye yürüyor, tren camından onu seyrediyordum, ta ki bir aynaya rast gelip de kendi yüzümü görene kadar. O görüntüyle birlikte genç bir delikanlı değil de altmışlı yaşlarda bir ihtiyar olduğumu fark ettim.” Hiç kimse kendisinin yaşlandığına inanmaz. Sağlığımız yerindeyken yaşlılığın yaklaştığını tecrübe etmeyiz. Aslında yaşlanma sürecinin etkilerini algılarız; içten içe yaşlandığımızın farkındayızdır. Ama ölüm gerçeğinden kaçmak için zamanı yok sayarız.
O hâlde başlangıçta dediğim gibi, bir adamın bütün ömrü boyunca ölecekmiş gibi yaşamaya çalıştıktan sonra, karşısına ölüm dikilince öfkelenmesi gülünç olmaz mı?
Sayfa 102Kitabı okudu
Resim