Türk kültüründe kadının değeri diğer öne çıkmış medeniyetlere göre çok öndeydi. Türk kültüründe kadınlar, erkeklerle eşit bir şekilde muamele görüyor. Tek eşli bir hayat sürüyorlar ve HANIM/HATUN hitapları kullanılıyor. Kadın hükümdarlar/imparatoriçeler yetişiyor, kadınlar da savaşıyor ve aynı şekilde yönetimde de erkek kadar kadın da söz sahibi o
Sinema Felsefesine Giriş 1
Amour'daki çiftlerin ilişkileri romantik aşk kavramına uyan boyutlara sahip görünmez. Romantik aşkın en önemli ölçütlerin den birisi özgürlük, zaten evlilikle sınırlanmıştır, Evlilik, Deleuze. ün "molar çizgi" olarak nitelediği kurumsal bir sözleşmedir Ba kurumun içine girildiğinde zaten åşıklar bir şekilde "ötekine" bag-
Reklam
.... Kadınlar şehirde nasıl yürür? John Berger’in Görme Biçimleri kitabından bir alıntıyla başlayayım. “Kadın hiç durmadan kendini seyretmek zorundadır. Hemen hemen her zaman kendi imgesiyle beraber dolaşır.’’ Bu yazı, kadınların şehirlerde neden kaybolmayı göze alarak özgürce yürüyemediğini birlikte düşünmeye davet ediyor. On dokuzuncu yüzyılda
SPERM Mİ DELİYOR YOKSA YUMURTA MI ALIYOR?
Fransa’da bilim adamları türümüzde şimdiye kadar bildiğimiz sperm-yumurta ilişkisinin ters yüz eden bir açıklama yaptılar. Gözlemlerine göre şimdiye kadar öne sürüldüğü gibi, erkeğin spermi kendisinden kat kat büyük olan yumurtayı küçücük başıyla delerek girmiyor, tersine dişi yumurta ağzını açarak etrafında derviş gibi dönen milyonlarca spermden birini içine alıyor. Her ne kadar kimi geleneksel erkek bilim adamları bu bulguyu küçümseyerek “feminist yorum” diye ciddiye almasalar da tıp kitapları yeni baskılarında düzeltme yapmaya hazırlanıyor. Bu gözlem bence de doğru olabilir. Eğer en iyi spermler yumurtayı delmeyi başarsaydı bu kadar yobaz ortaya çıkmazdı. Sanırım bu yumurtanın rastgele seçiminden kaynaklanıyor. Yumurta rastgele seçerken kendi katillerini seçtiğinin farkında değil.
Alıntı yapan bayanın alıntısını aradan çıkartıp tekrar yayınlıyorum.. Çünkü o da başka yerden alıntı yapmış, kendisinin de masum olduğu bir konuda, kendisine haksızlık olsun istemiyorum.. Yani dünyada bütün erkekleri tek taraflı karalamak bence doğru değil, bunu sadece erkekler mi yapıyor sanki? Hayır bir de farklı olarak şöyle bir konu var; haysiyet yoksunu birisi çıkıyor, karısını ya da sevgilisini dövüyor.. Ondan sonra bütün sosyal medyalarda kadınlar çığlık çığlığa; Vaay erkekler şöyle, erkekler böyle, Hayır sadece bu kadar masum kelimeler de değil öyle şeyler yazıyorlar ki zannedersin ki dünyada erkekler dünyanın en iğrenç ve gereksiz varlıkları.. Yahu arkadaşım bu kendi evlerinin içinde geçmiş olaylar, bundan bütün erkekler nasıl suçlu olabilir.. Böyle şeylerin olmaması için ya da müdahale etmek için herkesin evine tek tek kamera mı yerleştirelim? Kin nefret ve erkeğe iğrenç duygular besleyen iki tane erkek düşmanı feminist ortaya çıkıyor, Ondan sonra hurraa herkes peşine..
Kişilik bozukluğu konulu bir psikiyatri sorusu üzerine yapılan sohbetten elde ettiğim çıkarımlarım. Bunlar kişilik bozuklukları. Şu an bildiğimiz veriler ışığında Borderline kadınlarda sık ve narsisistik erkeklerde sık. Tabi hem genetik hem de çevresel etkenler önemli. Kadın erkeğin yapısını değiştirmekle beraber erkek de kadının yapısını
Reklam
İstanbul Sözleşmesi Detaylı İnceleme
Avrupa Konseyi ile işbirliği içinde hazırlanan ve 2011 de imzalanan İstanbul sözleşmesi ve 2012 de uygulama kanunun 6284 ile başlayan süreç, ülkemizde feminist hareketi kontrolü zor noktalara doğru götürüyor. İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 ün acilen iptal edilmesi lazım. Sözleşmeyi imzalayan Batı ülkelerinin çoğu çekince koyarak bir kısım
Kapitalizm Sosyalizm Ve Feminizm Üçgeninde Kadın
Geçmişten günümüze her evre ve her toplumda kadın tartışma konusu olmuştur. Kadın, toplumda köleliğe mi mahkûm ediliyor? Kadın ikinci sınıf mı görülüyor? Kadın erkeklerin kölesi, daha hafifletilmiş bir dille hizmetçisi midir? Erkeğe bağımlı mıdır ya da bağımlı olmak durumunda mıdır? Ekonomik eşitlik, siyasi eşitlik, toplumsal eşitlik neden
Resim