Bir hayatımız var ve sadece öne doğru ilerliyor ve gerçekten de farklı türlerde mutlu sonlar olabilir!...
.
.
Margaret Jacobsen, hayal ettiği her şeye sahip olmak üzereydi... Hayalindeki iş için ilk onayı almış, yıllardır deli gibi sevdiği sevgilisiyle evlilikte ilk adımı atmanın eşiğine gelmişti. Güzel ve başarılı olmanın verdiği cesaret ile mükemmel bir hayatın da temellerini atmıştı... Ta ki Chip'ten evlilik teklifi aldığı o güne kadar... Bir insanın en mutlu gününün hayatını nasıl da tepetaklak edeceğini, düşüşün zirvesini görmenin anlamını Margaret ile hissedecek, Margaret ile ağlayacak, Margaret ile çabalayacağız... Margaret 'ın inanılmaz hayatına ortak olmaya hazır mısınız? Çünkü, Margaret ile tanıştıktan sonra hayatımızın ne kadar güzel olduğunu anlayacak, ne kadar anlamsız, basit şeylere üzüldüğümüzü hayretler içinde fark edeceğiz... #uzaklaşmanınyolu nerden geçiyor? Uçak mı? Tren mi? Gemi mi? Yoksa gözlerde kaybolan hayat ışığında mı?
.
.
Margaret'ın en korktuğu şey uçaklardı... Çocukken, ablası Kit 'in verdiği destek sayesinde uçağa binebilmişti.. En büyük kabusu ise bindiği uçağın düşebileceği gerçeğiydi.. Ancak nişanlısı Chip ise tam bir uçak turkunuydu.. Lisansını almak üzereydi... Margaret korkuları ve aşkı arasında sıkışmıştı... Tam bir kaosa dönen hayatı sonrası da maalesef en güçlü olmak zorundaydı... Yıllardır görmediği ablası Kit, acılara boğulmuş yolunu şaşırmış Chip, agresif Ian... İşte size elinizden bırakmadan okuyacağınız kaybetmeyi, kazanmayı, umudu aşılayan bir eser...