Sigortacı olan Eylül arkadaşı Handan'ın yatırım yapma amacı olan kardeşi doktor Bora ile tanışır. Uzun zamandır kalbi aşka kapalı olan Eylül hayatının aşkının Bora olacağını nereden bilebilirdi ki? Yıldırım hızıyla başlayan bir aşk ve arkasından gelen evlilik. Her şey o kadar hızlı o kadar inanılmazdı ki. Bora'nın Eylül'e hayallerindeki dağ evini almasıysa tam anlamıyla bir mucizeydi. Hayatındaki her şey tamdır artık.
Taa ki Bora kurtuluşu olmayan bir hastalığa yakalanana dek. İşte bundan sonrası ise hayal mi gerçek mi diyeceğiniz türden. Çünkü tam olarak Eylül'de böyle hissediyor, hangisi yalan hangisi gerçek hangisi hayal ayırt edemiyor. Gerçekle hayal arasında sıkışıp kalışını hüzünle okuyorsunuz, ortak oluyorsunuz adeta Eylül'ün çektiği acılara. Hele de gerçek hayat hikayesi olduğu için daha bir yakın hissediyorsunuz kendinizi Eylül'e. Saplandığın yerden çık, gerçekleri gör artık diyesiniz geliyor.