Seçim Oluyor Seçim
Seçim oluyor seçim değişecek mi geçim Aynı pişkin örnekler aynı tas aynı biçim Seçim hep aynı seçim değişen yalnız takvim Bu kısır döngülerin galibi mağlubu kim Bu kadar seçim geçti millet mağdur nitekim Her yer kuru slogan Her taraf afiş, resim.. Vaad üstüne vaad, İsim üstüne isim.. Bayatlamış sözlerle Miting, nutuk, merasim. Seçim oluyor seçim
Aşk hiç bir zaman tek bir insana bağlı değildir Bazı aşıklar var ki birden fazla kişiyle bile aşk yaşıyor ölünceye kadar farklı insanlara aşık olan insanlar gördüm
Reklam
Sanalda "beğeni" ve "takip", gördüğüm en saçma ve komik şey; hoşuna giden bir paylaşım varsa, en fazla yorum yaparsın, beğeni ve takip ne alâka yani?.. :)
Bu açıdan bakınca, yağmurda hüzün gibi bir şey galiba: İlk başta aman bana ilişmesin diye didinir sakınırsın, emniyetli ve kuru kalmak için elinden geleni yaparsın, ama baktın ki olmuyor, baktın ki yağıyor üzerine dört bir koldan, gark olursun ta dibine kadar ve bir kez bu kadar battın mı içine, ha bir damla eksik ha bir damla fazla ne fark eder. Yağmur da hüzün gibi bir şey, yakalandın mı bir kez, azı çoğu yok artık. Olsa olsa "kuru kalabilenler" ve "sağanaktan nasibini alanlar" var.
Elif Şafak
Elif Şafak
Çatlak Yumurta (Kısa Hikaye)
Hikayenin ismine bakınca karikatürden uyarlanmış çizgi film karakterlerinin hikayesi gibi geliyor ilkin aklınıza ama çizgi film değil bu anlatacağım hikaye. Biraz eskilerdeki sır kapısı hikayeleri gibi yaşanmış bir hikaye. O tarihlerde Ege’nin küçük bir sahil semtinde yaşıyordum. Yazın en sıcak zamanları Ağustos ayıydı. Hava o kadar sıcak
Sahurda davul âdeti, muhtemelen 5 sene daha yaşar en fazla.. Alarmlar var, telefonlar, saatler var çünkü.. Hem davul, ses kirliliği ya da çocukları gece korkutan bir unsur olarak eleştirilebilir.. Neticede farz değil, sadece geleneksel âdet...:)
Reklam
Bir çeşit kasvet gibiydi Paro, dün ve şimdi... beni yakaladıkları ilk günü hatırlıyorum... yaka paça yakalandım, ardından savunmasız olduğum halde çeşitli yerime amansızca vurdular, birkaç kemiğim kırılmıştı. Sorgu sırasında bini bin para eziyet, hakaret ve aşağılamayla davrandılar; istedikleriyse yalnızca 'yaptım' dedirmekten ibaretti. Onları fazla uğraştırmadım, ne istediklerini kendileri dahil bilmiyor gibiydiler. İstediklerini söylersem vuruyorlar, söylemezsem vuruyorlar, sussam vuruyorlar ve detaylı anlatırsam ''kısa kes'' diyerek vuruyorlardı... beni kelepçelerle çaresiz bıraktıklarını zanneden bu ahmakların vahameti göz yaşartan cinstendi.
Fazla noksandır. Fazlaysa noksandır. Her ne ki fazlaysa noksandır. Açalım ellerimizi dua edelim, "Allah'ım altıncı yedinci parmağı nasip eyle" Var mı Amin diyen! 'Erkek kadından fazladır' diye düşünüyor olabilirsiniz belki, Kadın erkekten noksandır!Öyle midir? Fazla noksandır dediysek en başında Bir oturup düşünmek icap eder! Eğer erkek kadına ondan fazlaymış gibi muamele ediyorsa; O erkek noksandır! Oysa erkek de noksan olan şey kadındır... Allah onları birbirine noksan yarattığı için etrafımızdaki herşey er ve dişi den ibarettir.Zira er de dişi de aşka noksandır...
Aidiyet
Çok fena; "Politikaya inanan ve dolayısıyla siyasi bir oluşuma aidiyet hissedebilen bir bilince hâlâ imreniyorum. Âkil ömrüm apolitik geçti; siyasete ve siyasetçiye sövmekten daha fazla haz aldığım bir hobim de yok. Buna rağmen her seçim zamanı değişimi bir siyasi iradeye bağlayabilen umuda muhtacım. İflah olmaz bir "ikna edilmek değil, değişimin kendisi olmak isterim" mottacısıyım. Yegane mefkurem, aidiyetsizlik. Bütün bir anlamı burada arıyorum. Ancak ne bulabiliyorum ne de bulabileceğime inanabiliyorum. Zira uzun süredir bilmekten alıkoyan inancın hiçbir türüne tahammülüm yok. Hakikatten başka hiçbir gerçeğe inanmıyorum ya da inanamıyorum." diyesim var ama beceremem diye korkuyorum...
65 ülkeyi ABD’de üniversite okumuş, yüksek eğitim görmüş kişiler yönetiyor. Türkiye mezunlarımız da Afrika’da Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan olmaya başladı. İhracatımızda birinci derecede rol oynuyorlar. Türkiye içindeki taşeronların harekete geçirilme sebebi bu. Ülkemizde okuyan uluslararası öğrenciler konusunda bir süredir yalan yanlış
Reklam
Benjamin Franklin – Genç Tüccara Tavsiyeler Vakit nakittir bunu unutma! Günde 10 şilin kazanabiliyorsan ve günün yarısını aylaklık ederek ve 6 şilin harcayarak geçirdiysen, 5 şilini daha aylaklık ederek harcamış ya da çöpe atmışsın demektir. Kredinin (borcun) para olduğunu unutma! Eğer biri bana vadesinden sonra borcunu öderse bana faiz ya da o
Bu bir ikilem Paro... babasının katiliyle aynı yerde, hiçbir şey olmamışçasına dostça geçinmek; bilinmez bir yansıma gibi, beynin doruklarını tarayan. Ve ahmakça bir seremoni gibi, babasını özlemesi insanın, katilinin yanında... Kimse beni anlamıyor Paro! Bilmelisin ki babam bir bağımlıydı, o gün annemi ve beni öldürecekti; katilse bizim hayatımızı kurtaran yürekli bir insandı... yıllar geçti, bedenim eskidi ve birçok şeyi düşünmek için oldukça fazla vakte sahiptim. Ailesini öldürecek babamı da affettim, babamı öldüren katili de. Bu bir çıkmazdı ve bu çıkmaza; dehşetli bir taarruz "dur" dedi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.