Bu meseledeki düşüncelerini açıkca savunan Epicure'dür.
Bu feylosofa göre, insanın bu âlemdeki saadetini azaltan ve hattâ bozan üç korku vardır:
1 — Ölüm korkusu;
2 — Cehennem korkusu;
3 — Tanrı korkusu.
Ruh, bir takım ince atomlardan teşekkül ettiği için, ancak bedenle beraber bulunduğu vakit duyguludur. Beden, ruhun zarfıdır,
Birkaç yüz, birkaç bin kişinin hakkını bir sofrada yiyenlerin vicdanları uykuda oldukça açlık meselesinin ekonomice çözümlenmesini hangi feylosofa hangi mütehassısa verebiliriz? Kibar konaklarında, yüksek otellerde sofraları süsleyen çiçeklerin masraflariyle kim bilir ne kadar aç ölümden kurtarılır? Açlık sübjektiftir, onun ıstırabım yalnız çeken bilir. Tokları açlara acındırmak için aç bırakmalıdır ki yürekleri eriyerek, ölümün kokusunu duyarak acıyabilsinler.
Bir çeşit yozlaşmadır kadında iyilik... O "ince duygular" var
ya, tümünün mayasında bir fizyolojik bozukluk vardır. – hepsini söylemeyeyim, hekimce konuşacağım yoksa. Eşit haklar için açılan savaş, bir hastalık belirtisidir üstelik; her hekim bilir bunu. Gerçek kadın dediğin var gücüyle direnir hak denen şeye karşı; cinsler arasındaki o bitmez savaşta ilk yer hiç tartışmasız onundur zaten doğal olarak. –Benim sevgi tanımımı duyup anladınız mı? Gerçek bir feylosofa yaraşan biricik tanım budur. Sevginin tuttuğu yol savaş, özü ise
cinslerin öldüresiye kinidir birbirlerine. "Bir kadın nasıl iyileştirilir, kurtarılır" sorusuna verdiğim yanıtı biliyor musunuz? İnsan ondan bir çocuk edinmelidir. Kadın çocuksuz edemez, erkek bir aracıdır yalnız: Zerdüşt böyle dedi. "Kadının özgürleşmesi", özürlü, doğuramaz kadınların gerçek kadına karşı içgüdüsel kinidir bu; "erkek"le kavgaya gelince, bu bir yoldur, bir sözde nedendir, bir taktirdir yalnızca. Kendilerini "gerçek kadın" ,"yüksek kadın","ülkücü kadın"diye yükseltmekte, aşama sırasında kadının yerini alçaltmaya çalışırlar; bunun için de en şaşmaz yol, lise öğrenimi yapmak, pantolon giymek ve sürü olarak oy verebilmektir. Aslına bakılırsa,özgürleşen kadınlar "bengidişilik" ülkesinin anarşistleridir; kuyruk acısı vardır onlarda..
–Benim sevgi tanımımı duyup anladınız mı? Gerçek bir feylosofa yaraşan biricik tanım budur. Sevginin tuttuğu yol savaş, özü ise cinslerin öldüresiye kinidir birbirlerine.
Kadınlar çok iyi bilir bunu; o çıkar gözetmeyen, nesnel erkekler vız gelir onlara...
Sevdi mi, parçalar gerçek kadın dediğin.
Kadın erkekten ölçülmez derecede daha kötüdür; daha akıllıdır da. Bir çeşit yozlaşmadır kadında iyilik...
O "ince duygular" var
ya, tümünün mayasında bir fizyolojik bozukluk vardır. –
hepsini söylemeyeyim, hekimce konuşacağım yoksa. Eşit
haklar için açılan savaş, bir hastalık belirtisidir üstelik; her
hekim bilir bunu. Gerçek kadın dediğin var gücüyle direnir
hak denen şeye karşı; cinsler arasındaki o bitmez savaşta ilk
yer hiç tartışmasız onundur zaten doğal olarak. –Benim sevgi
tanımımı duyup anladınız mı? Gerçek bir feylosofa yaraşan
biricik tanım budur. Sevginin tuttuğu yol savaş, özü ise cinslerin öldüresiye kinidir birbirlerine.
"Bir kadın nasıl
iyileştirilir, kurtarılır" sorusuna verdiğim yanıtı biliyor
musunuz? İnsan ondan bir çocuk edinmelidir. Kadın çocuksuz
edemez, erkek bir aracıdır yalnız: Zerdüşt böyle buyurdu.
Sefaletin cehennemi nereden kaynadığını anladınız mı şimdi? Birkaç yüz, birkaç bin kişinin hakkını bir sofrada yiyenlerin vicdanları uykuda oldukça açlık meselesinin ekonomice çözümlemesini hangi feylosofa hangi mütehassısa verebiliriz? Kibar konaklarında, yüksek otellerde sofraları süsleyen çiçeklerin masraflariyle kim bilir ne kadar aç ölümden kurtarılır?Açlık sübpektiftir, onun ıstırabını yalnız çeken bilir. Tokları açlara acındırmak için aç bırakmalıdır ki yürekleri eriyerek,ölümün kokusunu duyarak acıyabilsinler
Risale-i Nur;bir mektepli talebeden feylosofa kadar, avamdan en alime kadar kadın, erkek, genç, ihtiyar herkesin dini, ahlakî, kâlbî,aklî,felsefî v. s ihtiyaçlarını en mükemmel ve en zevkli bir tarzda karşılayan ve ikna eden, taptaze bir eser külliyatıdır...
–Benim sevgi tanımımı duyup anladınız mı? Gerçek bir feylosofa yaraşan biricik tanım budur. Sevginin tuttuğu yol savaş, özü ise cinslerin öldüresiye kinidir birbirlerine.