Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
itiraf
Daima böyle hayallere aşık oluyor, bir gerçek önünde sevgisini itiraf edeceği gün iyi karşılanmayacağı hakkında düştüğü garip bir zan kendisini öldürüyor, her seferinde cesaretini kırıyordu.
İşte bu bilgi yığnının altında bir gün vicdanımı tahlil ettiğim vakit hayretler içinde garip bir terkip kesildiğimi fark ettim. Ben küfür ile imandan, ikrar ile inkardan, tasdik ile kuşkudan meydana gelmiş bir şey olmuştum.
Reklam
dervişliğe neden, nasıl, ne zaman girdigini sordu.
Bilmem başınıza hiç geldi mi? Yaşamaktan usanıverdim bir gün apansız ... Neden mi? Uygun bir sırada, nedenlerden bir­ kaçını söylerim. Saçma bulacaksınız. Evet, saçmadır! Ama bilir­siniz, bazı dönemlerde, insana en saçma şey en ciddi olaydan daha dramatik gelir. Kendimi öldürmeyi düşündüm bütün ciddiligiyle ... Sakası yok, elde tabanca ölümün yanına gittim geldim iki defa ... Hani Çar subayları sarhoşken bir oyun oynarlarmış . . . Beş mermi atan bir toplu tabancaya tek bir mermi koyarlar, to­ pu avuçlarına sürerek bir zaman çevirirler, sonra namluyu şa­kaklarına dayayıp tetigi çekerlermiş ... Bir garip ölüm oyunu ... Beşte dört boş ... Biri dolu . . . Ölümle beşte bir alay ... lki defa yap­tım bunu . . . ikisinde de boş çıktı.
Gerçekten sevgi doğal bir şey midir?
Kesinlikle. Sevgi anlayışımız hem tüketim kültürleri hem de yerlerde bulunmayı bekleyen “biri” olduğuna dair yanıltıcı mitler tarafından çarpık hale getirilmiştir. Platon’un Şölen’inde göndermede bulunulan kadim bir mit vardır: insanlar sekiz uzva,her iki cinsel organa sahip kusursuz mutlu değirmi varlıklar imişler,ancak bir gün Tanrıları kızdırmışlar ve Zeus her birini ikiye bölmüş. O zamandan beri herkes diğer yarısını arar. Mutlu sonu garantileyen “mükemmel eşi” bulma miti dünyanın her tarafındaki masallarda yer alır ve bu inanışı zihnimize kazımıştır. Fakat aşırı gerçekçi olan Fromm, bize bunu çok garip bir fikir olduğunu söyler. Resim yapmayı öğrenmeyle hiç uğraşmayan,mükemmel nesne veya modelle karşılaştığında harika çizebileceğini sanan ressamın durumuna benzer bu. Alışverişe çıkmanın ötesinde bir şeylerin faili olma hissimize acaba ne olmuştu?
"Ne garip... İnsanlar öldükleri zaman rahat bir uykuya dalıvereceklerini düşünüyorlar. Oysa hakikatte tam tersi... Öldüğün gün derin bir dünya uykusundan uyanıyorsun. Artık doğru olanı bütün çıplaklığıyla gözündeki perdeler olmadan görüyorsun. Uykudan eser yok.
Vefatının Ardından Türk Basınında Papa Eftim
Papa Eftim'in vefatı Türk basınında geniş çapta yer bulur. 19 Mart 1968 tarihli Milliyet gazetesi Papa Eftim'in ölümü ile ilgili bir yazısında bu büyük dava adamından şöyle bahseder: "Yanık yüzlü, temiz yürekli, kadife bakışlı bu Orta Anadolu çocuğu Ortodoks olarak doğmuştu. Büyük din cereyanlarının çatıştığı Küçük Asya'da
Reklam
Travma semptomlarıyla başa çıkmak yeterince zorken buna bir de, bu semptomları yaşamakta oluşumuzun nedenini ya da bir gün son bulup bulmayacaklarını bilmiyor olmanın yarattığı anksiyete eklenir. Anksiyete beklenmedik bir anda çeşitli nedenlerle baş gösterebilir; buna eşinizin arkadaşla- rınızın ya da akrabalarınızın artık hayatınızı ele almanız gerektiğinde fikir birliğine varmalarından kaynaklanan derin acı da dahildir. Sizden normal davranmanızı beklerler çünkü şimdiye kadar semptomlarınızla yaşamayı öğrenmiş olmanız gerektiğine inanırlar. Semptomlarınızın hafiflemesi için hayat boyu rejim yapmanız, ilaç kullanmanız ya da terapi görmeniz gerektiğine dair tavsiye ve yönlendirmeler nedeniyle kendinizi umutsuz ve çaresiz hissedersiniz. Semptomlarınızdan başka insanlara bahsetmekten korkabilir ve yabancılaşabilirsiniz çünkü semptomlarınızın başkaları tarafından yaşanamayacak kadar garip şeyler olduklarına inanmaya başlarsınız. Kimse- nin size inanmayacağından kuşkulanabilir, belki de delirmeye başladığınızı düşünebilirsiniz. O garip ağrınızın ne olduğunu anlamak için tahlil ve test yaptırma aşamasında üç dört tur dönüp dolaştıktan ve en nihayet teşhis için gerekli küçük bir ya da birkaç operasyon geçirdikten sonra gittikçe artan fatura- ların yarattığı ek stres de cabası olur.
Eski İstanbul kahvehanelerinde gelen giden çay, kahve içer, nargile veya çubuklarını tüttürüp sohbet ederlerdi. Bir de çulsuz takımı garibanlar vardı ki onlar da kuytu bir köşeye çekilir ve oraya serilmiş bir şilte üzerinde gün boyu bir şey içmeden oturur, hatta kahvecinin keyfi yerindeyse geceyi bile orada geçirirlerdi. İşte bu gariban köşesine eski İstanbul argosunda “Allahkerim Yeri” denirdi.
Nalıncı Baba Padişahın İşi Ne! Murad Han (III. Murad) o gün bir hoştur. Telaşlı görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister, sonra vazgeçer. Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Veziriazam Siyavuş Paşa sorar: - Hayrola efendim, canınızı sıkan bir şey mi var? - Akşam garip bir rüya gördüm. - Hayırdır inşallah. - Hayır mı şer mi
Sultan hamit’in huzurundan kovuluşum;
İradesiz ayağa kalkmanın CEZASI : HUZURDAN KOVULUŞ… Sultan Hamit, doktorlara daima mültefitti Kendisi şahsan da hastalıktan hiç hoşlanmazdı. Saray halkından biri rahatsızlansa âdeta telâşlanırdı ve hastayı tedavi eden doktorun muvaffakıyetini rütbe ve nişanla takdir etmiş görünürdü. Daima da tababetin ilerlemesine hâ- dim olmak istediğini
Reklam
“- Handan, hamamdan geçtik, Gün ışığındaki hissemize razıydık” Saadetinden geçtik; Ümidine razıydık; Hiçbirini bulamadık; Kendimize hüzün icadettik, Avunamadık; Yoksa biz… Bu dünyadan değil miydik?” Orhan Veli
Sayfa 52 - Mitas YayıncılıkKitabı okudu
Eğer bir gün biri çıkıp da Evrenin hangi nedenle ve niçin burada var olduğunu keşfederse,Evrenin birden bire yok olacağını ve yerini çok daha garip,anlaşılmaz bir şeyin alacağını öne süren bir kuram vardır.
İşte ben hep böyle garip mahzun, Bir şey beklermişçesine yaşıyorum. Bazen öyle günlerim oluyor ki, ne oldu, nasıl bitti şaşıyorum.. Bazı bilmem, gün nasıl başladığında, kayıp kayıp gidiyor dünya bıkkın bakışlarımdan. Yaşıyorum, yaşıyorum da bitmiyor, Bir tutam sakız oluyor ağzımda zaman..
Doktorla hasta arasındaki iletişim, özellikle hasta duygularını doktora aktarmışsa ya da doktorla bilinçdışı bir özdeşleşmesi varsa, parapsikolojik olaylara yol açabilir. Bu durumla sık karşılaştım. Psikojenik bir bunalımdan çıkardığım bir hastayla ilgili etkileyici bir vaka vardı. Evine döndü ve evlendi. Karısını ilk gördüğümde rahatsız olmuş ve
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.