Kendini “Işığı görmesine izin verilen bir kör” olarak tanımlayan Charlie Gordon ve tabii bir de Algernon…
Oldukça akıcı bir kitap okumuş olmama rağmen, sayfalardaki duygu ağırlığının beni yavaşlattığı bir kitap oldu.
Kitabın üç farklı zamanda (1968, 2000, 2006) çıkmış film versiyonları, bir de 2015’te yayınlanmış Kore dizi versiyonu var. Bunlara ilaveten bana Awakenings (1990) tadı da verdi.
Fenilketonüri nedeniyle zeka geriliği olan bir bireyin kobay olarak kullanılması sırasında yaşanan olaylar anlatılıyor. İlk defa Charlie üzerinde gerçekleştirilen bir ameliyat deneniyor, IQ arttırma ameliyatı…
Okuduklarımız ise bu süre zarfında Charlie’nin yazdığı ilerleme raporları. Özel bir çocuğun dilinden dünyanın nasıl göründüğüne dair cümleler mevcut. Çevresindeki insanların acımasızlığını bile algılayamayacak düzeyde bir saf yürekken olayları algılamaya başladığı deneyin ilerleyen günlerinde ise öfkeyle tanışıyor.
İki farklı normalden sapmanın (yüksek IQ ve düşük IQ) yaşattığı uyum zorlukları güzel işlenmiş ve sorgulamadan edemiyorum; Zeka geriliği olup olan bitenden haberi olmayıp mutlu olmak ve yalnız olmak mı, dâhi olup kıskanılıp yalnız ve mutsuz olmak mı? İnsanoğlu garip…
Eleştirdiğim tek nokta son çeyrekte karakterin duygusal ve cinsel yaşantısına ağırlık veriyor. Bilim kurgu ve psikoloji ile başlayıp romantizm ile bitirmiş. Daha vurucu bir sonu hak ediyordu bana göre. Her şeye rağmen çokça beğendiğim bir kitap oldu.
Ve unutmadan… Eğer vaktiniz olursa Algernon’un arka bahçedeki mezarına birkaç çiçek koyun olur mu?