Günaydın. Tutkunun ne olduğunu unuttuk, sıradan günlerden mi şu bitmeyen rutinden mi bilinmez. Lou Andreas-Salomê'nin şu muhteşem cümlelerini okuyoruz sonra: "Karşınıza bir şey çıkıyor ve sizi teslim alıyor, siz de kendinizi bırakıyorsunuz, artık hesap kitap yapmıyorsunuz, hiçbir şeyden çekinmiyorsunuz ve artık yarım kalan bir şeyle
Salih İnsanları Sevmek ve İlahlaştırmak...
Nuh Suresi, 21 - 23. Ayetler: "Nûh, 'Rabbim, dedi, doğrusu bunlar beni dinlemediler, malı ve ço­cuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka bir şeye yaramayan kimseye uydu­lar." "Onlar çok büyük tuzaklar kurdular." "Dediler ki: 'Sakın ilâhlarını­zı bırakmayın; hele Vedd'en, Suvâ'dan, Yeğus'tan,
Reklam
SEVDAMI ÖZGÜRLÜKTE ARIYORUM
Beyaz kağıtların sürgününde, Siyahı karalayan hüznü, Umutla şarkı söyleyerek taktım dilime, Bir deniz kenarında uçan kuşlar gibi Zamansız ilerleyen zamana, Ak düşürdü saçım, Ben büyüsem bile buğdayın savruluşu gibi Savrulan kırmızı pabucumu arayan çocuğum Oysa kalbim direnirdi, Can bulsam bir sevda da büyürdü bedenim , Hayallerimi denize anlatırken sanki bir kuş alıp. Bir geminin güvertesine bıraktı ve ben şimdi… Ben şimdi o gemide arıyorum hayallerimi, Koşabiliyorum hayalimde, Gerçekte ise gökyüzüne bakarak kovalıyorum Kovalıyorum hayalimi. Hayalimde daha özgür bir sevda ile, Tüm renkler birleşmiş ve biz uçurtma uçurmuşuz. Saçımızı okşamış tüm renkler ama gerçekte.. Gerçekte gelmeyeceğini bildiğim sevgi, belki bahar getirir… Özgür olur bedenlerimiz , Kağıttan hayaller gerçek belki Belki başka hayatta Daha özgürce birbirimizi severiz .. .🤍 𝓶𝓮𝓵𝓲𝓼𝓪𝓼𝓪𝓱𝓲𝓷
S1 B20 1.26.03
İsmail abi: O gemi mutlaka bir gün gelecek Mecnun! Mecnun: Ah be abi ne gemiymiş o! Gemi de gemi, gemi de gemi. Ne var ki o gemide o kadar? İsmail abi: Babam var Mecnun, babam...
İşte şu kelime, şöyle fâni ve âciz beşere nidâ eder, müjde verir ve der: Ey insan! Hayatın ağır tekâlifini omuzuna alıp zahmet çekme. Hayatın fenâsını düşünüp hüzne düşme. Yalnız dünyevî, ehemmiyetsiz meyvelerini görüp, dünyaya gelişinden pişmanlık gösterme. Belki, o sefine-i vücudundaki hayat makinesi, Hayy-ı Kayyûma aittir. Masarıf ve levazımatını O tedarik eder. Ve o hayatın pek kesretli gayeleri ve neticeleri var ve Ona aittir. Sen o gemide bir dümenci neferisin. Vazifeni güzel gör, ücretini al, keyfine bak. O hayat sefinesi ne kadar kıymettar olduğunu ve ne kadar güzel faideler verdiğini ve o sefine sahibi Zâtın ne kadar Kerîm ve Rahîm olduğunu düşün, mesrur ol ve şükret. Ve anla ki, vazifeni istikametle yaptığın vakit, o sefinenin verdiği bütün netâic, bir cihetle senin defter-i a’mâline geçer, sana bir hayat-ı bâkiyeyi temin eder, seni ebedî ihyâ eder. -Mektubat Risale-i Nur
Ne hasta bekler sabahçı Ne taze ölüyü mezar Ne de şeytan, bir günahı Seni beklediğim kadar Diyor ya şair Beklemek kaç gün olmalı Dün geçti bugün geçecek yarın ise muallakta Yaşam bir nefes kadar yakın insana İnsan göçüp gidecek Belki sessiz gemide şiir gibi Dönenler çok memnun ki yerinden bir daha gelmeyecek Bu yüzden sevenler sevdiğini bekletmesin Gelecek beklenen Tez vakitte gelsin Üstadın deyimiyle son şiirin sözünde Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni Bırak vehmimde gölgeni Gelme, artık neye yarar İnsan göçüp gidince bu alemden Gelsen neye yarar Giderse kalpte sevgin muhabbetin Özlemektir sevgili Beklenen ateşten gömleğim Gelecek gel bende bileyim
Reklam
883 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.