Bir genç kızın gizli defteri ile Serra’nın ilk gençlik yıllarından itibaren hayatına tanıklık etmiştik. Üç kitap kadar da, Serra’nın biricik kızı Selin’in hayatının bir dönemine tanıklık ettik. Bu kitapta
da; İpek Ongun’dan, Amerika’da okumaya başlayan Selin’e yazdığı mektupları okuduk. Benim için okuması kadar çizimlerini incelemek de çok keyifli, bir oturuşta bitirmelik, aklımızda kalan soru işaretlerine yanıt bulabildiğimiz bir kitaptı. Umarım gelecek yıllarda; Selin’in okul sonrası yaşamı, evliliği, Sude Mey’in düğünü, Ava’nın aşk hayatı, Müjde ve Berk’in aşkına dair bir şeyler okuyabildiğimiz bu tarz kitapları okuyabiliriz. Serra’nın kızı için hissettiği o duygu dolu
hisleri gibi , serinin sonuna geldim.