Hüzünle hıçkırmayın arkamdan, ama parmağınızla yüzüme aşk ve sevinç sembolleri çizin. Havanın sukûnetini ilahiler ve dualarla bozmayın.!!
Kendimi kurtarmak istiyorum, yanlışın yorgan ettiği uykudan.!!
Reklam
"Bundan emin misin ey sultan, çünkü eğer kendimi anlatırsam sana mehtap değil karanlığı gösterecek, tebessüm yerine inilti hissettirecek, gül ile bülbül diye diken ve budak anlatacağım." "Samimiyetin bazen gözyaşları, elemler, ıstıraplar, sancılar ve kıvranışlarda gizli olduğunu bilirim Karga. Bunlar hakikatin de giyindiği elbiselerdir. Anlatacakların gerçek olsun da varsın gözyaşı olsun, elem olsun, sancı olsun..." "Peki ya kötülük? Sonunda çıldırma noktasına gelmiş bir adamın yığın kötülüklerini öğrenmek için zaman harcamaya değer mi?" "Kötülük ve iyilik gerçeğin iki yüzüdür. Bir söz bir hakikat olduktan sonra kötülüğün tasviri de bazen iyilik doğurur."
Sayfa 18
Başka bir aşkta
Tüm gözyaşlarımı tükettim ve artık sunabileceğim bir şeyim kalmadı.
Gecenin ağırlığında, tüm canlılar uykunun hayaletini ararken, ben otururum ve bir yandan şarkı söyler bir yandan da iç çekerim. Ben her daim uyanığım.
Topluluğun sevinç ve minnet dolu sesi, neşeli bir ezgiyle kapladı gökyüzünü; insafsız otoritesiyle zayıflara hükmederek ve ruhlarının canını alıp, bedenlerini sömürerek zulmün boyunduruğunu boyunlarına takacak olan bu yeni tirana hep birlikte hoş geldin diyorlardı.
Reklam
Aydınlatacak mı bir gün ışık karanlığı, ne dersin?
“İhtiyacı olanın ihtiyacını karşılamayan bir hane, yıkılmaktan başka bir şey hak etmez."
Ben ise yalnız başıma dururum ve umudun sesini dinlerim kendi derinliklerimde, şöyle derim: "Sevgi, bir insanın kalbine kederle neşe katarken, cahillik de ona ilimin yollarını öğretir."
Kim satar bana tek bir mutlu düşünceyi binlerce ton altın karşılığında? Bir avuç dolusu cevher karşılığında kim bahşeder bana bir anlık sevgiyi? Başkalarının kalbini görebildiğim bir gözü kim verir bana ve karşılığında sahip olduğum tüm hazineyi alır?
Reklam
Dertleri onu yalnız bırakmıyordu. Kafasının içinde sıkıntıları tıpkı akbabaların bir cesedin etrafında dönmesi gibi dört dönüyordu.
O
Karanlığın fethedemediği, rüzgârların söndüremediği bir şeydir.
Hilekârlığı bir çare olarak görüyor, Oysa ben yalnız kalbinin çaresini ararım. Kalbini o dar hücrenin içinde çürütüyor; Bense tüm sevgimle zenginleştirirdim onun kalbini.
Ruhum, bana merhamet et! Kavrayışımın ötesinde bir talih gösterdin bana. Sen ve talih bir dağın doruğundasınız; Ben ve sefillik ise bir vadinin çukurunda bir başınayız. Buluşacak mı sence vadi ve dağ?
"Ben insanın emrettiklerinin iğrenç zindanına kapatılmış kayıp bir insan yüreğiyim, dünyevi yetkenin zincirlerini vurulmuş, dili tutulmuş ve gözleri belirgin yaşlardan yoksun, gönlünü eğleyen insan tarafından unutulmuş, ölü bir yürek."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.