"Henüz 22 yaşında, bütün maneviyatı yalnız bir ümidin gerçekleşmesini beklemekte... Şöhret bulmak, yazar olmak, herkesçe tanınmak, bugün o kadar acılıklarına göğüs germek için hayatını zehirlediği bu edebiyat dünyasının bir gün yüksek zirvelerine çıkmak ve ismini o kadar yükseltmek ki... O hayalinde canlandırdığı yüksek aşamaya bir sınır bulamıyor..."
Hani bir kemanın telinde tutulamaz, anlaşılamaz, bir kural altına alınamaz nağmeler olur ki ruhu titretir...Hani gün doğmadan evvel ufuklara hafif bir renk uyumuyla dağılmış sisler okur ki üzerlerinde resmedilemez, belirsiz yansımalar uçar; bakışlara öpücükler serper... Hani bazı gözler olur ki sonsuz karanlıklarla dolu bir ufka açılmış kadar ölçülemez, nerede biteceği belli olmayan derinlikleri vardır, hissiyatı yutar... İşte bir lisan istiyoruz ki onda o nağmeler, o renkler, o derinlikler olsun.
Reklam
Tek bir gün ölmek için bunca yaşama zahmetine katlanan aklına inanamıyordu
236 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş Bilinmeyen bir zaman. Bilinmeyen bir mekan. Bilinmeyen bir ülke. Karakterlerin kişilerden değil, kurumlardan oluştuğu biraz ezoterik, biraz ütopik bir roman.
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,7bin okunma
4 saat 13 dk. sonra alarm çalacakmış. Şimdiden belli yarın zor bir gün. 😕
Gerçek bir ana gibi kendi benzerlerini yeniden ve yeniden dünyaya getiren evrenin kurucusuna öykünüp gün doğu­mundan batımına dek kendin ve ailen için çalışmak, bir ev kurmak, ürün almak için toprağa emek vermek, Robinson gibi kendi dünyanı kurmaya çabalamak ne büyük saadet!
Reklam
çünkü sabırlı olursan bir gün evren sana gelecek
Desem ki vakitlerden nisan akşamıdır Rüzgarların en ferahlatıcısı sende esiyor Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim Senden kopardım çiçeklerin en solmazını Toprakların en bereketlisini sende gördüm Desem ki sen benim için Hava kadar lazım Ekmek kadar mübarek Su gibi aziz bir şeysin Nimettensin, nimettensin...
Bizim gibi adı çıkmış, yaşı ilerlemiş Bekâr insanların avantajı da bu: Başkaları yediklerini, acınası halde, kıtı kıtına, Karısı ve çocuklarıyla her gün paylaşmak zorundayken, Bizler istediğimiz zaman bir arkadaşla Yemenin tadını bol bol çıkarabiliyoruz.
672 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Beklentimin çok üstünde
Kitapla ilgili çok konuşulacak bir şey yok aslında. Genel olarak beğenildiği için beklentim yüksekti, sonuç beklentimin de üzerindeydi. Birkaç gün içinde okudum ve bitti. Yeni kitabı yakın bir zamanda çıkacağı için o kadar mutluyum ki, bu yılki şansımı bu kitabı geç okuyarak kullanmamışımdır inşallah :D
Dördüncü Kanat
Dördüncü KanatRebecca Yarros · Olimpos Yayınları · 20232,092 okunma
Reklam
Bu adam koskoca bir yıl için hazırlık yapıyor ama gün batmadan öleceğinden haberi yok.
Gece daima sürmez; bir süre sonra gün ışımak zorundadır. Her işte bir hayır var derler. Bana hep anlamsız gelmiş olsa da bu söz beni hep rahatlatmıştır. Herkes bu lafı kullanıyor ve avunuyor.
368 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Bir gün bebeğim, yaşlanıp saçlarımız ağardığında, verandada otururken sana bakıp bu gözyaşlarının nasıl boşa gittiğini anlatacağım." Hadley, hamile, bekar bir anne. Elijah, kaba, kibirli, yetenekli bir dövme sanatçısı. Bu dünyada Elijah gibi bir adamın Hadley gibi masum bir çiçeğe aşık olmasına imkan yok. İtiraf etmeliyim ki, ilk
Senden Bir Parça
Senden Bir ParçaMichelle Gross · Ren Kitap · 2024343 okunma
Garip hikâyeler anlatıyor. Dediğine göre, geçen gün kaldırımda yattığını gördüğümüz adam saralı değilmiş: Hazreti İsa’ymış. Bizi denemek için, öyle boylu boyunca yatıyormuş. Yumruklarını yalandan sıkmış; gözlerini, bizi aldatmak için yummuş. Ben bütün bunlarla başa çıkamam Olric, diyorum. İnsan her gün yüzlerce olayla karşılaşıyor. Bu sözlerim Olric’i neşelendiriyor. Demek sayıları gittikçe artıyor, diyerek gülmeye başlıyor. Sonunda kimse başa çıkamayacak. Her zengine bir İsa düşecek diye söylenip duruyor. Ben daha onun kadar, akıl yolundan uzaklaşmadım. Peki Olric, diyorum: gemileri kim yürütecek, ekmeği kim pişirecek? Mazur görmek gerekiyor onu: Olric iyi yetişmedi, toplumsal kültür almadı. Bütün vaktini beni izlemekle geçirdi. Şimdi beni, eskisi gibi beğenmiyor. Sözlerinizi ve davranışlarınızı mantıki sonuçlarına götürüyorum, diyor. Bir yandan da pekâlâ, gerçeklere işine geldiği zaman sırtını çeviriyor. Kaldırımda yatan adam masalını onun uydurduğunu sanıyorum. Yoldan geçen insanları, eski tanıdıklarıma benzetiyor. Kendimi nereye atacağımı bilmiyorum.
Sayfa 5 - İletişim Sinan Yayınları TURGUT ÖZBEN'IN MEKTUBU
Hayatımda birçok sevinçli günlerim olmuştur. Fakat hepsinden güzel,hepsinden sevinçli olabi­leceğini umduğum bir tek gün daha olabilir.O gün seninle ve hiç ayrılmamacasına yaşayacağıma inanacağım gündür.Sen böyle bir günün gelebileceğini pek tahmin etmezsin. Doğrusu ben de edemiyorum.Ama hayattan da başka hiç­ bir beklediğim yok.Bugün için sana
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.