Sana geldim, içim ümitlerle dolu Beni sarhoş etme İstanbul, ne olur Bir gün ben de eririm caddelerinde Çürür kemiklerim adım unutulur Yine sen kalırsın dipdiri, sımsıcak Göğü, bulutların, denizlerin kalır Oynama İstanbul, benimle oynama Bir gün öldürür beni bu dert, bu kahır Ezilmiş ellerimin arasında başım Bu yeryüzünde başka çarem kalmamış İşte gelip kapılarına dayanmışım Karşında yıkılmış bir duvar gibiyim Beni sarhoş etme, başım dönüyor Üstüme varma İstanbul, kederliyim.
Gezi günlüğüm..
Gün akşam oldu.. Bugün Harran da kerpiç ten, kümbet evlerini gezdik.. Halfeti de baraj gölünde tekne turu.. Gerçek siyah gül göremedik çünkü iki ay sonra güller açıyormuş.. Şanlıufa da güzeldi dümdüz geniş caddeler ve arazi , otantik lahit taşından yapılar.. benim memleketime benziyor, sadece bizde lahit taşından Mardin ve Urfa ya göre fazla bina yok.. Ve, kürkçü dükkanına dönüyoruz artık.. Hepsi çok harikaydı herşey.. ömrüme güzel ve değerli bir anı oldu.. Mutluyum.. Ama yarım ve eksiğim sanki, bir yanım buruk.. binbeşyüz km yolu aşıp geldim, cancağzımı göremedim, ona sarılamadım.. böyle hayal etmemiştim, Neyse nasip değilmiş.. Ben elimden geleni yaptım sonuçta.. 🤫🙈🤷‍♀️
Reklam
Aşk dediğin belki de budur Hep acıtır, arkandan vurur Belki de bu son sefer olur Kalbim durur, dertler son bulur Sanma üç günlük bu hislerim Ben bur'da her gün seni beklerim Gel beni kendinden mahrum etme n'olur Bu hayat sen yoksan zehrolur Duy beni, duy n'olur, dön bana, dön n'olur Aşk dediğin elbet bir yol bulur
"Siz iyisiniz, evet. Güzelsiniz bir de. Gücünüz yetiyor bir sevgiyi evirip çevirmeye. Sabahları erken kalkıyorsunuz. Az sigara içiyor, yalnız arkadaş buluşmalarında içiyorsunuz bir iki kadeh. Geç kalsanız da, mutluluk sizi bekler. Çünkü siz buna değersiniz. Akşamlarınız keyif ile yetişiyor sabaha. Umudunuz tonla, kederiniz bir avuç kadar. Bir şeyler yapıp eve yorgun dönseniz de, tertemiz uykularınız var sizin; ütülü gömlekleriniz, çiçekli etekler, takım elbiseleriniz, rüzgarlar, yağmurlarınız ve daha bir sürü şey. Ben işe yaramam. Geç kalırım her şeye; bazen kendime bile. Yangın taşırım gittiğim her yere. Yangın ile anılırım bu yüzden. Yeri değil sevinçlerimin ya da beyaz gömlek giymemin. Ben, sizlere layık değilim. Uzun yolların, ansızın ölmelerin, anıların, denizlerin en ucuzuyum ben. Çatlamış bir duvarı andırırım. Üzgünüm, bu kadarı geliyor elimden. Belki de sırf bu yüzden Ben, her gün hepinizden teker teker özür diliyorum."
Geçen çok hevesle bi ruj almıştım ama rengi bana yakışmadı.Belki bir gün yakışır diye her gün sürdüm yine de olmadı. Ben de artık kullanmıyorum ama o rujun bana yakışmasını çok isterdim. Bi gün fark ettim ki o ruj benim dudaklarıma hiç iyi gelmiyor, çatlıyor kanıyor dudaklarım. Ama her zaman en önde duruyor, görünce değersiz çirkin hissediyorum. Ama atmaya da kıyamıyorum belki bir gün yakışır umuduyla bekletiyorum.
Herkes gibi ben de bir gün giderim. Üstelik ağlamam bile...
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.