Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Umman'ı bir gün göreceğim. Bu onu son görüşüm olacak. Gülhane Parkı'nda bir adamla yürüyecek. Onu değişmiş bulacağım. Biraz daha olgun, biraz daha yuvarlak yüzlü ve mutlu. Tavuskuşlarının önünde konuşacaklar. Ben az ileride bir bankta oturuyor olacağım. Onları seyredeceğim. Güzel ellerine bakacağım; hala seramikler yapıyor mudur diye soracağım kendime. Kuğuların yanına gidecek, bir çocuk sevinciyle seyretmek için beyaz kuşları. Yanına yaklaşacağım, gözlerine bakacağım. "O adam ben olabilirdim," diyeceğim, bir çınar ağacına yaslanıp ona bakan adamı göstererek. "Saçlarını iyice büküp bir omzuna bırakan, güzel şeyler yaparken dünyayı unutan Umman'ı hala seviyorum," diyeceğim. Son cümleyi belki de söylemeyeceğim. Hiçbir şey anlamayacak Yıllarca düşünüp duracak sözlerimi.
Depremde donarak ölen Elif Eylül
"Merhaba, ben Elif Eylül. Lütfen beni bu enkazdan çıkarın. Bulunduğum ortam dar bir ortam. Bacaklarım uyuştu, annemi, elimi bacaklarımın arasına soktuğumda, kardeşimi ya da annemin saçını hissedebiliyorum. Lütfen bana yardım edin. Elif Apartmanında oturan bir insanım ben. Lütfen bana yardım edin. Dokuz yaşında küçük bir çocuğum ben, küçük bir çocuğum ben." "Merhaba gene ben. Gene bir kayıt. Annem galiba gerçekten öldü. Beni de hiç kimse duymuyor. Telefonun şarjı da bitmek üzere, yüzde 7. Galiba artık ben de öleceğim. Allahım sana geliyorum Allahım." "Yeni kayıt. Çok kötü üşümeye başlıyorum artık. Gerçekten ölürsem mutlu olacağım... Enkaz, deprem yanımda düdük gibi bir şey olsaydı şu an kurtulmuş olabilirdim ama hiçbir şey yok yanımda... Hayatımda gördüğüm en kötü gün. Annemin resmen kanına dokundum kanına. Çok kötü ..." "...Görüşmek üzere hayat."
Reklam
...neyin var benim sevgilim derdim ona ellerin buz gibi rengin birdenbire soldu unut bütün bunları insanlarla gerçekleştirmek istediğin bütün hayallerini bana söyle bütün bunları seni dinlemek istiyorum o kadar çok yarım kalmış yaşantı birikti ki canım Günseli onların hepsini anlatsam kaldığım yerden yaşamağa kalksam benden kaçarsın hayır
Öyle sıkı sarıldı ki... Koşulsuzca beni sevmeyeceğini bildiğim annemin kolları bana bu kadar merhamet göstermezdi, diye düşündüm. O ancak onun isteklerini yerine getiren bir evlat olduğumda beni kollardı. Gökyüzüne bakıp beni özlediği falan yoktu. Annem belki de bir hain olduğumu öğrendiği gün, öldüğümü düşünerek mutlu olmuştu. "Çok acıyor, Rans," diye fısıldadım karanlıkta ona sıkıca sarılırken. Ay ışığı, birbirine dolanan bedenlerimizi ışıttı ancak biz geri çekilmedik. Rans'ın bana daha sıkı sarıldığını hissettim. "Acıyacak," dedi. "Gözlerin her şeyi ele veriyor. Bil ki daha çok acıyacak." Kirpiklerimi acımın üzerine kapatıp, tuttuğum soluğu bırakırken titredim. Sözcükleri sert, sesi yumuşacıktı. "Sonra acı çekmemek için acı çektirmeyi öğreneceksin. Ve ben bunu izlemek için hep orada olacağım. Bir nefes uzağında."
Sayfa 302Kitabı okudu
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
"İzlerken onlardan nefret ettim çünkü henüz bende olmayan bir şeye sahiptiler ve kendi kendime sürekli, bir gün ben de sizin kadar mutlu olacağım, göreceksiniz, diyordum."
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Of be Martin ne yaptılar sana nasıl kıydılar bize be kardeşim...
“Hiç de geç değil,” diye bağırdı Ruth. “Göstereceğim sana. Aşkımın ne kadar büyüdüğünü, benim için sınıfımdan da değerli olduğunu, en önem verdiğim şey olduğunu kanıtlayacağım. Burjuvaların değer verdiği ne varsa reddedeceğim. Artık hayattan korkmuyorum. Annemle babamı terk edeceğim, arkadaşlarımın arasında adımın dillere düşmesine aldırmayacağım.
Kendi kendime sürekli, bir gün ben de sizin kadar mutlu olacağım, göreceksiniz, diyordum.
"Herkesten ayrıyım, azla yaşıyorum, sessizce yaşıyorum." "İnsan bazen duygularını aptallık derecesine vardırır da yolunu şaşırır ya, öyle bir şey. Başka bir şeyden de olmaz, kalbin aşırı gereksiz bu dalaca ateşinden olur hep." "Yiyorum, içiyorum, giyiniyorum daha ne isterim." "Sizin benden hoşnut olmadığınızı
... ve kendi kendime sürekli, bir gün ben de sizin kadar mutlu olacağım, göreceksiniz, diyordum.
Sayfa 180
Reklam
Tralallam
Seni sonsuz sevecek olan yüreğimdeki kırmızı kan Bu nakarat bir tralallam gibi gelebilir insana Belki de bir gün söylediği sözcükler Bu yıpranmış bu basit yüreğin işareti olacak Şahane bir dünyanın bir tek sen bileceksin Güneş panldıyorsa ve titriyorsa sevda Bunun nedeni sonbaharda bile inanmayarak ilkbahara Ben başkalarınkine benzemeyen bir tralallam söylemiş olacağım.
Sayfa 40
"Sevgili kızım, ben baban... Sen bir asker kızısın. Küçüklüğünden beri güçlü yetiştirmeye çalıştım seni. Bunun sebebini biliyorsun, asker kızları acı haberlere dayanıklı büyümelidir, işte ondan... Bu mektubu bulduğunda bu demek oluyor ki ya yaramaz bir çocuk olup annenin ve babanın odasını karıştırıyorsun, ya da bizi kaybettin o odada bizim
Umman'ı bir gün göreceğim. Bu onu son görüşüm olacak. Gülhane Parkı'nda bir adamla yürüyecek. Onu değişmiş bulacağım. Biraz daha olgun, biraz daha yuvarlak yüzlü ve mutlu. Tavuskuşlarının önünde konuşacaklar. Ben az ileride bir bankta oturuyor olacağım. Onları seyredeceğim. Kuğuların yanına gidecek, bir çocuk sevinciyle seyretmek için beyaz kuşları. Yanına yaklaşacağım gözlerine bakacağım. "O adam ben olabilirdim," diyeceğim, bir çınar ağacına yaslanıp ona bakan adamı göstererek. "Saçlarını iyice bükülüp bir omzuna bırakan, güzel şeyler yaparken dünyayı unutan Umman'ı hâlâ seviyorum," diyeceğim. Son cümleyi belki de söylemeyeceğim. Yıllarca düşünüp duracak sözlerimi. Bir gün hava iyice karanlık olduğu halde, Beyazıt Kulesi'nin ışıkları yanmayacak. Ben, işi Beyazıt Kulesi'nin tepesinde oturup, ışıkları yakıp söndürmek olan adam, bir yaz gecesi ışıkları yakmayacağım ve öleceğim. Bu ne zaman olur, bilemem. Bildiğim bir şey varsa, ölümümden birkaç gün önce Umman'ı göreceğim. Bu son görüşüm olacak.
Sayfa 176 - Can YayınlarıKitabı okudu
275 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.