Uzun zamandır bu tarz bilgi dolu, söylev tarzında bir kitap okumadığım için -
Seneca hariç- düşüncelerimi toparlamakta biraz zorlanıyorum açıkçası. Fakat böyle bir kitap ve böyle değerli bir çeviri bir incelemeyi hak ediyor bence, o yüzden bir not düşmeliyim buraya~
Öncelikle kitabın da adı olan "aptallık duvarı" ifadesini çok beğendim
Günler aylar yıllar
Bir gün YouTube da dolaşırken bir kitap severin tavsiyesi üzerine atmıştım sepetime kitabı. Sayfası az olması dolayısı ile fiyatı da uygundu. Diğer kitapları alırken "Günler Aylar Yıllar" kitabını da alıverdim.
Kitaplığımda bir müddet durdu Kitap. Özellikle okuyacağım bir kitap yokken, okuma isteğimin de fazla olmadığı bir zamanda, beni de çok yazla yormayacak bir kitap bakınırken kütüphanemde elime aldım kitabı ve okumaya başladım.
Konu gayet güzeldi. Doğada zor şartlar altında kuraklıkla mücadele eden ve hayatta kalma mücadelesi veren ihtiyar bir adamın hikayesiydi. Macera akıcı bir şekilde devam ederken bir anda artık yiyecek kalmaması ve kitaptaki tabirle sıçan yemeler başlayınca ve bunu sık sık dile getirince yazar midem bulanmaya başladı. Bir an kitaba devam edip etmemekte tereddüt ettim fakat dirayetli davranıp devam ettim okumaya. Sonuç olarak bitirdim tabi kitabı. Küçük bir uyarı olması açısından yazıyorum bu incelemeyi. Eğer bu konularda hassas iseniz tavsiye etmiyorum kitabı ama herhangi bir hassasiyetiniz yoksa alıp keyifle okuyabilirsiniz. İyi okumalar.. 
Günler Aylar Yıllar 
Yan Lianke
