Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
687 syf.
10/10 puan verdi
Uzun bir incelemeden merhabalar
KARAKTER REHBERİ:
• Rodion Romanoviç Raskolnikov (Rodya): Başkarakter
• Alyona İvanovna: Tefeci kadın
• Lizaveta: Tefecinin kız kardeşi
• Bay Marmeladov: Meyhanedeki sarhoş, Sonya'nın babası
• Katerina İvanovna: Marmeladov'un eşi, Sonya'nın analığı
• Lippevehzel: Katerina Ivanovna'nın ev sahibesi
• Sonya: Fahişe,
Hayatın farklı dönemlerinde okundukça daha farklı anlamlar ifade edeceğini düşündüğüm bir kitap oldu İşin Aslı Judit ve Sonrası. İlişkilerdeki duygusal bütünlükleri ve ayrışmaları, yoksulluğun ve burjuvazi kurallarının insanın yaşamında asla silinip gitmeyen değerler olduğu ancak bu kadar iyi anlatılabilirdi.
Kadın erkek ilişkisinin bazen ne kadar karışık bir hal aldığını anlatan ve yaşatan bir kitap. Yıllarca aynı evi paylaşan bir kadın ve bir erkeğin nasıl birbirinden bu kadar uzak, birbirlerine nasıl bu kadar yabancı olduğuna Bi yandan şaşırıp daha sonra hak vereceksiniz. Severken vazgeçmek, alışmak belki de bunu kabullenişin tatlı sert hikayesi. Zaten, her yanlış ilişki biraz böyle değil midir?
Ve bunun yanında yıllarca karşılaşılmamış, söz konusu bile olmamış, içten içe kalpleri yakan o diğer aşk... Öteki kadın. ( Ama belki gerçekten de hiç söz konusu olmamalı unutulup gitmeliydi.)
Ve sonra anlıyoruz ki asla gerçek bir aşk olmamış... Sadece bir bekleyiş, umut ediş ve hayal kırıklığı imiş.
Üç kişi ile konuşuyoruz bu kitabı okurken. İlonka, Peter ve Judit. Her birinden bu üç kişinin ortak hikayesini farklı bakış açılarından öğreniyoruz. İlonka'dan olayın gerçekleşme sahasını, Peter'dan olayın iç yüzünü ve Judit'den ise önce geçmişi daha sonra her şeyin bitişini.
Yazarın üç farklı kişinin ağzından anlattığı bu eser "Pal Sokağı Çocukları" ndan sonra okuduğum ikinci Macar Edebiyatına ait eser. Ben kitabı oldukça beğendim. Kitap sizi içine çekiyor ve adeta yaşatıyor. Dilin sadeliği, anlatımın akıcılığı kitabı okurken aldığınız edebi zevki katlıyor.
Keyifli okumalar.
Kitabı okumak istememin başlıca sebebi edebiyatımızın önemli bir eseri olmasıydı fakat bu sebeple aldığım versiyonlarından dili sebebiyle soğuyup okuyamamıştım. Geçenlerde rastlantı eseri dizisinin kliplerini izledim ve kitabını okumak için büyük bir hevese kapıldım, hemen sipariş verdim. Zaten İş Bankası versiyonu en anlaşılabilir şekilde
Gerçek Bir Başyapıt.
Öyle bir kitap ki, kitabı her elime aldığımda kendimi Rüzgarlı Bayır'da buldum. Sanki ben okumadım da Bayan Dean anlattı, ben sadece dinledim. Karakterlerin çoğu hem çok iyi hem çok kötü. Heathcliff, Catherine, Hindley, Edgar, Joseph... Aşk, nefret ve intikam bu kadar güzel bu kadar gerçekçi anlatılabilirdi. Bunca zaman bu kitap nasıl oldu da bu
Aşk ve nefretin ne kadar güçlü duygular olduğunu çok çarpıcı bir şekilde işleyen bir kitaptı. İntikam, hırs, tutku gibi duyguların insanı nasıl etkileyeceği herhalde ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.
Gurur ve Önyargı'yı okuduktan sonra İngiliz edebiyatına karşı önyargılarım vardı fakat bu kitapla bunu kırdığımı söyleyebilirim. Bu kitapta da çok fazla karakter var fakat ilk sayfadan itibaren hiçbir karakteri oturtmakta zorluk yaşamadım, kolayca aklımda yer edindiler. Aynı zamanda okuduğum en akıcı kitaplardan oldu. İlk yüz sayfası biraz daha hikayeye giriş kısmı olarak değerlendirdiğimden sadece o sayfalar benim için biraz yorucu oldu.
Mr. Heathcliff okuduğum en zalim kitap karakterlerinden biriydi. İntikam uğruna kendi oğluna 'sokak köpeği' muamelesi yapabilecek kadar zalim. Belki bir yere kadar hak verilebilirdi yaptıklarına, bu denli nefret dolu olmasına. Ama Edgar'ın kızına ve kendi oğluna yaşattıkları çok acımasızcaydı. Okurken hem çok kızdım hem çok şaşırdım.
Kitap boyunca beni en çok etkileyen yer ise Catherine ve Heathcliff'in yüzleşmesiydi. Sadece o yer için bu kitabı defalarca kez okuyabilirim.
Gayet kolay okunan, akıcı bir klasik romandı. Keşke yazar aramızdan bu kadar erken ayrılmayıp bizlere en az Uğultulu Tepeler kadar mükemmel eserler bırakabilseydi.
Tavsiye ederim. İyi okumalar.
4 yıldır beni yalnız bırakmayan Jack ve Daniels adında dostlarım, bu yazıyı yazarken de bana eşlik etmekten kaçınmamaktadırlar. Her neyse!!!
Bu romanı okumayanların olduğunun bilincindeyim ve bundan mütevellit spoiler vermemeyi üzerime vazife edinmiş bulunmaktayım. Her neyse!!!
Öncelikle Hakan Günday bu romanında da minvalinden şaşmayıp bir
