BİR HANDİKAP DAHA;İSLAM'I ANLAMAMAK
Batı anlayışının zihinlere bulaştırdığı bakışla İslam'ı anlamak kolay görünmüyor.
Bir Handikap Daha: İslâm'ı Anlamamak
"İslâm, Batı'nın zihin kalıplarına göre anlaşılamaz."
Sayfa 25 - izKitabı okudu
Reklam
Bir Handikap Daha: İslâm'ı Anlamamak
Zihinlere İslam'ın öngördüğü ilkeler değil, fakat İslam dışı dünyanın gözümüze taktığı gözlükler yerleştirilmiştir. İslam'ın söyledikleri kendi şartları ve kendi doğruları içinde anlaşılmaktan çok, İslam dışı ölçütler o şartları nasıl göstermek istiyorsa öyle algılanmaktadır.
BİR HANDİKAP DAHA : İSLAM'I ANLAMAMAK
"Günümüzde bir Müslümana dini görevlerini hatırlatmak ,adeta bu dünya ile ilgisi bulunmayan, daha doğrusu bu dünyanın dışında kalan birtakım işlerle meşgul olmasını söylemek gibi bir anlama gelir olmuştur.Kendisine "dini görevleri" hatırlatanlar da, durumu böyle algılamaktadır. Oysa Müslümanın gerek bu dünya için çalışmasının, gerek öte dünya için çalışmasının dinin hükümleri dairesinde gerçekleştiği kavranacak olursa, bir Müslüman için dinî olanın dışında bir görev ve amel bulunmadığı kolayca anlaşılabilir sanırım. Acaba bir Müslümanın sokaktaki tutumu mu dinin dışındadır? Yoksa tırnağını keserken mi dinin dışında bir iş yapmaktadır? Otururken, kalkarken, örtünürken, günlük ekmeğini kazanırken, uyurken, uyanırken, yemek yerken, susarken, konuşurken, savaşırken, temizlenirken, velhasıl en küçük ayrıntısından, en hayati işlerine kadar hangi fiil dinin dışında bulunabilir ve hangi iş dini sayılmayabilir?"
Sayfa 34 - iz yayıncılıkKitabı okudu
Bir Handikap Daha: İslâm'ı Anlamamak
Batılı, neyi, niçin reddettiğinin bilincindedir. Batılılaşmış insansa önyargıyla reddediyor. Fakat anlamak için heves belirtisi de göstermiyor. Batılılaşmış insanın zihniyetinin temelinde, dinle dünya işlerinin birbirinden ayrı olduğu hususunda değişmez bir ön kabul var... Bu kuruntu, durumun mahiyetini algılamasına engel oluyor... Oysa Batılı insanın temel yasaları zaten din kaynaklıdır. Batılılaşmış insansa bu durumun farkında değil... O, Avrupa ülkelerinin yasalarının din dışı (seküler) nitelikli olduğunu sanır.
Bir Handikap Daha: İslâm'ı Anlamamak
Kureyş müşrikleri İslâm'ın ilk üç yılında yani İslâm'ın gizli yayıldığı ve Allah'ın bir ve tek olduğunun ilan edildiği yıllarda fazlaca bir tepki göstermemişlerdi. Çünkü İslâm'ın vahyinden önce de Mekke'de tek Allah'a inananlar (Hanifler) bulunmakta ve bunlar Hz. İbrahim'den kalma tevhid inancını devam ettirmekteydiler. Kureyş müşriklerinin İslâm'a karşı aldığı kesin tavır ancak tevhid inancının bütün sonuçlarıyla ortaya konulmasından sonra görüldü. Yani Allah'ın bir ve tek olduğunun söylenmesi karşısında fazla telaşa kapılmayan müşrikler, iş bu inancın tabii neticesi olan putların ortadan kaldırılması noktasına gelince İslâm'a karşı açık ve kesin bir cephe aldılar ve onun yayılmasını önlemeye çalıştılar. İlginçtir ki, Kureyş müşriklerinin bu tavrı günümüzde de devam ediyor. İslâm'ın mücerret doğrularına karşı hassasiyet göstermeyen günümüz cahiliyesi, işbu doğruların sonuçları ilan edilmeye ve uygulanmaya gelince İslâm'a olan husumetlerini açığa vurmaktan kaçınmıyor.
Reklam
36 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.