Bir yazarın ardından derleme usulüyle temerküz etmiş bir eser. Sandıkta unutulanlar, zamanında müellifinin basılmaya uygun bulmayıp ayıkladıkları, yarım bıraktığı taslakları hatta yazmayı düşündüğü listeler, desenleri ve birtakım köşeyazılarından mürekkep. Haliyle tek bir türün eseri değil. İçinde kısa-uzun öyküler de var, şiir, opera çalışması ve
Sürekli "gerçek tarih bu değil" diye ortalıkta gezenlerin "gerçek"lerini bilemiyorum; ama "hakikat"leri yazan ve konuşan tarihçilerin, tarih kitaplarının peşinden gitmeye devam ediyorum. Daha önce "Atatürk'ün sevdiği kitaplar"la ilgili paylaşmış olduğum iletimi okuyan ve hâlâ okumaya devam eden herkese
"Ben bir gerizekalıysam sen de geri kalplisin"
Bu alıntıyla başlamak istedim. Aslında böyle büyük eserlere inceleme yapmak için kendimi yeterli görmüyorum. Okuduğum kitapları, karakterleri zaman geçtikçe unutabiliyorum ve buraya yazdığım tüm incelemeleri ileride kitabı unutma olasılığıma karşı bir hatırlatıcı niteliğinde oluşturuyorum.
...
Bir ikindi güneşi usulca çekilirken
Gökyüzünün maviliğinden
Ben sana geliyordum, senin için
Beni bekliyordun yine
Gecikmiştim bir kez daha
Daha önce nelere yetişebilmiştim ki
Sana tam vaktinde gelecektim
Dert etmiyorduk bu gecikmeleri
Bazen ben, bazen sen işte
Geç
Soğuk bir kış akşamı.
Dışarıda avuç içi kadar lapa yağıyor kar.
Işıldıyor yine de sokak lambalarının sarı ışıklarında.
Bilindik bir manzara dışarıda ve içeride.
Alabildiğine kar kaplı birinde.
Diğerinde odun ateşinin çıtırtısı bir şömine.
Dağ evi sanırım burası,
Örülmüş biraz taş, çokça ahşap ile...
Ben yalnızsam, kitap okurum.