Martin Luther King (15 Ocak 1929-4 Nisan 1968)
Bir Hayalim Var... Bugün diyorum ki dostlarım, şu anın ve yarının getireceği güçlüklere ve engellemelere rağmen hala bir hayalim var benim. Amerikan Rüyası içinde derinden yer edinmiş bir hayal. Bir hayalim var: Gün gelecek bu ulus, ayağa kalkıp kendi inancını gerçek anlamıyla yaşayacak; Şunu kendinden menkul bir gerçek kabul ederiz
330 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Lise yıllarından beri sohbet ettiğim insanların önemli bir kısmının "İleride bir gün, bir köye yerleşmek, doğal ürünlerle beslenmek ve küçük bir kütüphane kurup ömrünün sonuna kadar kitap okumak" gibi hayalleri vardı. Benim de hakeza böyle bir hayalim var. Daha bu hayali gerçekleştiren ya da nasıl gerçekleştireceğine dair somut bir şeyler söyleyen kimseye pek denk gelmedim. İşte bu kitapta ana karakter bunu gerçekleştiriyor. Üstelik karakterin bizden biri olması ve güncel olması bizim de nasıl gerçekleştirebileceğimize dair güzel ipuçları veriyor. Kitapta biraz polisiye tadı var. Birbirinden bağımsız iki olay var ve bunların sonunu merak ettirdiğinden dolayı sürekleyici bir kitap. Fakat bana göre olaylar baş karakterin tespitlerinin, psikolojik tahlillerinin gölgesinde kalmış. Tahlilleri o kadar gerçekçi ve güzel ki bence böylesi daha iyi olmuş. Diğer karakterler de çok iyi seçilmiş. Ama ana karakter bir başka olmuş. Herhalde 200 sayfa daha Ahmet'i anlatsa sıkılmadan okurdum. Kitabın Türkçe olması benim için ayrı bir güzellik. Çünkü bir kitabı yazarın yazdığı dilde okumak, kurduğu cümlelerin direk o yazara ait olduğunu bilmek hissi okurken daha çok etkiliyor. Kısacası bu türde kitapları okuyorsanız Kardeşimin Hikayesini de okumanızı öneririm.
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019104,2bin okunma
Reklam
Son gördüğüm halüsinasyon da, kantinden aldığım ve epeydir açık zeytinleri yedikten sonra olmuştu. Deneme yapmaya karar verdim ve buzdolabını açıp, plastik ambalajı içindeki zeytinlere uzanıyordum ki, açık kısmının bir bölümünde matlaşmış olmalarına mukabil, diğer kısımda zeytinlerin yağ dökülmüş gibi ve pırıl pırıl olduklarını gördüm. Evet; yine ben yokken koğuşa girmişlerdi. Bir parça ekmekle 5-6 zeytin tanesini ağzıma attım; ve yutmamdan, 5-6 metre ötedeki bahçe kapısına gidene kadar, tesiri hissettim. Bahçeye çıkmaksızın bir sigara yaktım ve o ânda karşı duvarda, açık arabalara binmiş geçen silâhlı askerleri silüet hâlinde gördüm. Sonra, deforme insan suratları falan filân. Duvarda, başkasının alelâde olarak göreceği tabiî veya kasden atılmış çizgilere, hayâlim kolayından suret giydiriyordu; ama benim irade ve isteğimle değil. Şuurlu bir şekilde, etkilenmeden öyle seyrettim. Birkaç dakika sürdü. Bahçeye adım atmıştım ki, şöyle bir durum: Yarı belinize kadar denize girdiğinizi düşünün. Dalganın gelişi ve çekilişi boyunca, siz de ritmik bir şekilde öne arkaya salıncaklanıyorsunuz. Gözünüzü yumun. Gözünüz yumulu da olsa, denizde olduğunuzu yaşıyorsunuz ve tahayyülden fazla, denizi görüyorsunuz. Şu ânda oturduğunuz yerde gözünüzü yumun; çevreden sizde ne var? İşte öyle. Fakat benim anlatmak istediğim, bu hâlden fazla ve şuur kaybı olmadığı için gerçekten eksik bir görüş. Evet; bahçeye adımımı atar atmaz, dalgalı bir suya girdim. Suyun geliş gidiş ritmi içinde, bir-iki adım öne, bir-iki adım geriye, salınıyorum. Burası, bahçe olduğunu bildiğim için havuz diyorum, ama yaşadığım, deniz…
Bir hayalim var... Devlet okulu mezunu birisi olarak şimdiki Devlet Okullarının daha iyi bir yere geldiğini görmek istiyorum. Benim okuduğum ortaokul ve lisede futbol sahası, açık ve kapalı spor alanı, basketbol ve voleybol sahaları, canım sıkıldığında yürüyüş yapabileceğim ağaçlıklı bir mekanımız bile vardı. Ben bu sayede; jimnastik yaptım, basket ve voleybol oynadım. Masa Tenisi oynayıp güreştim. Okulun kütüphanesinde kendimi kaybettim...!!! Hadi canım sende, Abartma! diyorsanız sizde dört duvar okullarından birisinden mezun olmuşsunuz demektir ve bu söylediklerim sizin için bir hayal olabilir. Benim oğlum da dört duvar okullarından birisinde okuyor. Yeni nesil bizim nesilden daha iyi değil daha kötü bir eğitim alıyor. Şimdi ben hayal kurabiliyorum ama oğlum kuramayacak. Bu satırları okuyan insanların içinde belki etkili yerlerde görev yapan birileri varsa diye yazıyorum. Gelin Ağacı yaşken eğelim... Şimdi başlarsak benim oğlumun çocukları daha iyi bir eğitim alabilir. Hem sağlıklı nesiller hemde geleceğin sporcularını yetiştirebiliriz.
368 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitap beni 35 yıl öncesine aldı götürdü... İlk gençlik hayallerimi, korkularımı, üzüntülerimi heyecanlarımı beni ben yapan deneyimlerimi kazandığım zamanları tekrar hatırladım... O yüzden yavaş yavaş özümseyerek okudum. Ben devlet parasız yatılı okulunda 12 Eylül darbesinden bir hafta sonra 17 Eylül 1980'de evden ayrılarak başladığım yaşam
Bana Uzun Mektuplar Yaz
Bana Uzun Mektuplar YazCihan Aktaş · İz Yayıncılık · 201264 okunma
Bir gün sabahdan akşama kadar kitap okuma hayalim var...
Reklam
Karanlıkları Aydınlatan Lider Martin Luther King'in Unutulmaz Sözleri... * Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik, ancak kardeşçe yaşamayı unuttuk. * Beni korkutan kötülerin baskısı değil iyilerin kayıtsızlığı. * Bir insanın uğruna öleceği bir şeyi yoksa, yaşamaya da hakkı yoktur. * Her şeyin sonunda düşmanlarımızın sözlerini
92 syf.
8/10 puan verdi
Hakan Günday bir söyleşide Şule GÜRBÜZ’ü önermişti okurlarına ve KAMBUR kitabıyla başlayabilirler demişti. Öncesi yok benim için, ne yazar hakkında bir bilgim, ne de kitap hakkında. İncecik bir kitap, tarzı da sıra dışı, bu tarz elbette yazarın ve kitabın dizgisinindir. Önerene bakılınca anlamak güç değil böyle bir kitaptan ne çıkacağı. İnce ince
Kambur
KamburŞule Gürbüz · İletişim Yayıncılık · 20196bin okunma
301 syf.
6/10 puan verdi
Kabul etmek lazim bence dizisi daha iyiydi, kitap bana çok fazla hitap etmedi açıkçası... Bu arada diziyi izleyip kitabı okumak isteyenlere benden bir sürpriz gelsinn kitapta Finn diye biri yok! Dizide ilk bölümlerde ölen Wells ise burda Clark'ın uzatmalı aşkı ve ben bu çifti bir türlü sevemedim :( Diziden kalma reddetme algısından sanırım, biraz da istediğim çiftin olmamasından kaynaklanmış olabilirr kabul ediyorum ;) Bendeki bad boy sevgisi ne olacak bilmiyorum zaten, bu yüzden dizide de hep Bellamy-Clarke isteyen bir tarafım vardı. Bu hayalim kitapta bi süreliğine de olsa gerçekleşmiş oldu ama bakalım ;) Birbirlerine çok zıt gözükseler bile ben birbirlerini tamamlayacaklarını düşünüyorum. Kitapta diziden farklı karakterler de var, bir yandan onların başından geçenleri de okuyoruz. Sırlar, entrikalar, of off yanii... Burda geminin ve yönetimin acımasızlığı daha belirgin ve bariz ya da ben öyle hissettim. Bu arada dizide ayılıp bayıldığımız bir karakterden kitapta nefret edebiliyorsunuz, baştan uyarayım sizleri ;) Önce dizisini izlediğim için diziyle karşılaştırmalı bir kitap yorumu oldu ama elimde değildi. Bakalım 2.kitapta olaylar nasıl olacak, diziden farklı mi gelişecek? İlk kitabı çok beğenmesem de bu yüzden 2.ye bakmayı düşünüyorum. Herkese iyi okumalar ;)
The 100
The 100Kass Morgan · GO! · 20143,672 okunma
Hayallerim var benim, ideallerim, umutlarım. Öğretmenim ben, anneyim, elinden tutanım , yol gösterenim. İz bırakmak istiyorum kalplerine, ışık yakmak istiyorum yollarına ve en önemlisi sıcak sımsıcak bir kor kalmalı kalplerinde. Benden bir parça. Yıllar sonra sarı sıcak hatırlasınlar okul yıllarını. Mutluyduk biz o zamanlar, evet çalışırdık ama sadece test çözmezdik, eğlenirdik çok keyif alırdık desinler. Ben ne yazık ki yaşamadım o günleri, işte ondandır ki iyi öğretmen olmak hayalim var benim. Sarı sıcak...Çalışan, çabalayan tüm arkadaşlarım günümüz kutlu olsun hizliresim.com/v8o1N6
Reklam
Ben okuyucam her ne olursa olsun kimseye boyun eğmiycem sadece gözlerimin karanlığında ışık olucam ben hayatımı insanlara güven üzerinde kurmadım ben okuyucam sadece hayalim için gerekirse dünyamı bile veririm sadece ama sade okuyucam gökyüzünde gelceğimi görücem kimseye boyun eğmeden herkesten daha iyi olmak dileğiyle kalbim ruhum ve beynimin
Bir hayalim var: Gün gelecek dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar. (Martin Luther King)
Mehmet Akif İnan
Susarak anlattım bütün gizliyi Sakladım duygumu ben konuşarak Bir acı tarlası sessiz yüzünde Aşkı yürürlüğe koyma savaşı İçimde bir düzen kaynaşmaktadır Büyük ve çekingen bakışlarından
252 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Mutluluğun Sakıncaları, adından anlaşılmayacağı(!) üzere, bir "mutluluk sakıncalıdır" kitabı değil. Yazarın temel savı şu: özgürlükler dünyasında isteğin, arzunun sonu gelmiyor. Bu sonsuz arzular denizinde, herhangi bir şeye sahip olarak mutlu olacağımızı sanıyoruz ama durum hiç de öyle değil. Mutlu olmak üzere istediğimiz şeylere sahip olduğumuzda sandığımızdan az mutlu oluyor hatta mutlu dahi olmuyoruz. Ne yapıyoruz peki? Bu kez mutluluğu daha çok istemek de arıyoruz. Bu da dünyaya daha fazla tüketim, daha fazla bina, daha fazla "kötü sanat" ve daha az tatminle dönüyor. Kitapta yazarın sanat, mimari, sinema, psikoloji, pazarlama ve diğer pek çok konuda fikirlerine yer verdiği kişilerin yanında, kendi özgün fikirleri de mevcut. Esprili dili olan kitap, son bölümünde yazarın "Bir Hayalim Var" adını verdiği ve gelecekte Avustralya özelinde bir dünya hayali de okunmaya değer. Özellikle mimari ile ilgilenenlerin pek çok gözlem ve değerlendirmeyi bulabileceği kitap, okumaya ve üzerinde zarif kırmızı kalem hamleleri yapmaya değer.
Mutluluğun Sakıncaları
Mutluluğun SakıncalarıElizabeth Farrelly · Yapı Kredi Yayınları · 2015103 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.