Sinan dedi ki, ilim, birçok atın çektiği bir araba gibidir. Şayet küheylanlardan biri şaha kalkar hızlanırsa, diğer atlar da kendiliğinden hızlarını artıracak, arabanın içindeki seyyahlar, yani ehl-i Hikmet, bundan kazançlı çıkacaktı. Demek ki bir alandaki ilerleme, diğer sahalardaki gelişmeleri teşvik ederdi. Kaldı ki mimari, başka ilimlerle dost olmak mecburiyetindeydi; hendeseyle, felsefeyle…