Suriye'yi ilk ziyaretim sırasında, Şam yönetiminin Antakya ve Iskenderun'u "Suriye toprağı" sayma siyaseti hålen yürürlüktey di. Suriye Turizm Bakanlığı'nın hazırladığı ve turistlere dağıttığı dagittigi bölge bütün haritalarda, buralar "sınırın içinde" gösteriliyordu ve "Livå el-İskenderûn" adıyla anılıyordu. Sonraki yıllarda bu is rardan en azından harita düzeyinde- vazgeçildi. Fakat Antakya ve İskenderun'un sürekli olarak Suriyelilerin aklının bir köşesinde durduğunu fark etmek zor değildi.
Meselenin tarihi bir arka planı da var elbette:
1939'da Fransızların Hatay'ı Türkiye'ye devretmesi, Suriyeli Arap milliyetçileri için büyük bir şok olmuştu. Öfke içinde, bu kaybın telafisi için fırsat kollarken, bu defa 1943'te Lübnan "bağımsız bir devlet" haline geldi. O zamana kadar bugünkü Suriye ve Lüb- nan, fiilen tek parçaydı. Lübnan'ın kopuşuyla, Suriye'nin Akde- niz kıyısındaki 225 kilometrelik sahil şeridiyle olan bağlantısı da koptu. Trablusşâm, Cubeyl, Beyrut, Sayda ve Sür gibi birbirinden kıymetli şehirler artık Lübnan adlı bu yeni devlete aitti.
Akdeniz kıyısında kala kala 180 kilometrelik bir sahille yetinmek durumunda kalan Suriye için, bütün bu gelişmeler elbette "kabul edilebilir" değildi. Lübnan'da 1975-1990 arasında devam eden iç savaş sırasında, Suriye ordusunun bu ülkeye fiili müdahalesi, "yarım kalmış bir hesap" içindi. Keza, sonraki yıllarda Türkiye ile sürekli bir mücadele ve sınır hesaplaşması içine giren Baas yönetimi, PKK'yı da aynı sebeple destekleyecekti.
Sayfa 153
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir.
_Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
Devrimcilerin en dahisine selam olsun, nurlar içinde uyu Atam. ♡
Devrimin yolları korkunç izlerle doludur. İç savaş bir millet için daima bir faciadır. Bir yanda tarihteki yeniliklere karşı koyanlar, öte yanda, var olanı kökünden sarsarak kendi akımlarını hızlandırmak için sabırsızlık gösterenler vardır.
