Ve körsem…
Ve sağırsam,
Duymuyorsam gözlerini,
Tutmuyorsam ellerini,
Bu seni unuttuğum,
Anlamına gelmesin be Leylam…
Yankısız, sesimi duysana,
Yüreğine yolladığım sesimi,
"Yananı görmek neye yarar?"
Kardeş Evi ile başlayan hayat sürgününün Bulgaristan'a gittikten sonra ki 20 yılını anlatıyor Fahri Erdinç.
Bizzati sürgün bir hayat bu, sanki anne karnından çıktığı vakit seçilip bir köşeye atılacak fikirlere sahip olan herkesin içine hapsolduğu o sürgünlüğün vatanın kendisine dönüşmesi gibi.
Artık yoksulluk yok, karın tok, fikirler pek ve pekiştiren çok fakat acı bir lokmayla doyan ne karın ne de zihin diri olabilir. Lakin bunu çözmek bir ömre bedel oluyor gerçekten.
İnsan içini bırakıp sıfırdan bir başlangıç yapabilir mi? Paylaştığımız gerçeğe ait olabilir miyiz? Ya bütün bunların içerisinde sadece bir içimlik sigara kadar kalıp öylece kül oluyorsak?
Çok sevdiğim yazarlardan biri oldu Fahri Erdinç, yakın zamanda Alinin Biri'ni ve Destur Ya Sefalet'i de almak istiyorum. Lütfen Acı Lokma ve Kardeş Evi'ni okuyun.
Kardeş EviFahri Erdinç · Yordam Kitap · 200733 okunma
yankılanır
abanoz sokağı'ndan
fahişelerin tamtamları
tamtamları
ingiliz sarayı iki adımlık yer
viyana oteli tenha bir liman
koridorlarında bıyıkları ıslak
gözleri kan çanağı
Geliyor gelmekte olan gelecek... Hemde robotlarla beraber... İşimizden etmeye geliyorlar...
Kitaplar arasında dolaşırken birden gözüme çarptı. Alıp şöyle bir inceledikten sonra bunu okumam gerek diye düşündüm. Okumaya en çok iten şey kitabın tasarımı ve ismi oldu. Aradan epey zaman geçtikten sonra alıp okumaya başladım.
Kitap ve yazarımız
Kulaklarım adını hiç duymamış
Ve hiç tekrar etmemiş, isminin ilk hecesini,
Yalçın kayalarda akislenen seda gibi
Düşün ki,
Düşüncelerimde hiç olmamışsın sen
Uğultusu avuçlarımda kalan rüzgar gibi geçmişsin.
Ay ışığına hasret yakamozlarının vuslatıymış,
Tam yerine ve tan yerine vuran o umutlarının gölgesi...
Düşün ki,
Bir sigara içimlik