Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Müminler ! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında hemen Allah’ı anmaya yönelin ve alım satımı bırakın. Bilseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Namaz bitince yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan isteyin. Allah’ın adını da çokça anın ki, umduğunuza kavuşasınız.”(Cuma, 62/9-10)
Ayette görüldüğü
İkindi duası için çalınan çanlarla kendime geldim. Yerimden kalktım, kaçıp gittim ama nafile! İçimde düşmüş de kalkmayan, olup bitmiş de benim ondan kaçamadığım bir şey vardı.
sabahları ellerimde duyduğum uyuşukluk, uyku uyuşukluğundan daha kuvvetli bir şey oluyor. şişkinlik de öyle. ellerim kendilerini patlatarak yok olmak istiyorlar, diye düşünüyorum. günün ne kadar zor geçtiğini önce onlara bakarak tartıyorum. titriyorlar mı, kıpkırmızı olmuşlar mı, daha da çirkinleşmişler mi, tırnaklarımı yemiş miyim, şişe ve bardak kesikleri açılmış mı. bedenimin dışında, her yere uzanan kocaman iki dil. günler geçiyor. ikindi vakitlerinde ve gecelerde, eve uzanan o düz yolda, pencereden dışarıyı seyrediyorlar. çok yorgunlar, seyretsinler.
"Bu sabah şu denizi kirala, mavi
mavi hatırlayalım birbirimizi,
bu öğlen güneşi kirala da, bir
daha soğukluk girmesin aramıza,
bu ikindi tembelliği kirala, belki
gölgesinde kedin olurum senin"